24 Aralık 2018 Pazartesi

HAFTA SONU DEĞERLENDİRMESİ / KENDİNE VAKİT AYIRMAK

Herkese Merhaba ❤

Kendime bu aralar çok fazla vakit ayıramadığımı fark ettim. Eskisi kadar mutlu olduğum şeyleri yapamıyorum. Bazen kendimi sorguladığım zamanlar oluyor. Kendime ayıracak vakti bulamıyor muyum yoksa zamanım yok bahanesinin arkasına sığınmak daha mı kolay geliyor? Bu soruların cevabını bu hafta bulmaya çalıştım ve çok güzel vakit geçirdim.

Neler yaptım ? 

Bu hafta gerçekten kendimi mutlu edecek şeyler yaptım. Alışverişe gittim, arkadaşlarımla vakit geçirdim, bol bol okudum. 


En çok keyif aldığım şeylerden birisi de kitaplığımı düzenlemektir. Nasıl bir hastayım bilmiyorum ama bütün kitapları indirip tekrar geri dizmek gibi bir alışkanlığım var :D 



Vee bu hafta kendime dergi okuma alışkanlığı kazandırdım. Artık birkaç tane derginin yeni çıkan sayısını takip etmeye çalışacağım. Kafasına göre, ot ve kafka okur bu dergiler arasında. (Sizinde severek takip ettiğiniz dergiler varsa bir öneri alırım )

Ne okudum? 

Aşkım Kapışmak - Küçük Mutluluklar Kitabı

HAFTA SONU DEĞERLENDİRMESİ / KENDİNE VAKİT AYIRMAK

Aralık ayı için yaptığım okuma listesine kişisel gelişim kitabı olarak bu kitabı tercih etmiştim. Tercih etmemdeki en büyük etken Aşkım Kapışmak yazılarını severek takip etmemdi. Ancak bu kitap bende hafif bir hayal kırıklığı yarattı. Sanırım beklentimi fazla yüksek tuttum. Her ne kadar güzel konulara değinilmiş ve bu konuları etkileyici bir vurgu ile anlatmış olsa da zaman zaman sıkılmaktan kendimi alamadım.Hatta bazı cümleleri anlamakta güçlük çektim. ( Tabi bu benden kaynaklı da olabilir :D) 


Ne İzledim?

MAVİNİN HER BİR TONU
GİFTED (DEHA)

İzlerken bolca sayısalcıların kulaklarını çınlattığım bir film ile tanıştırayım sizi :D 
Konusu: Annesi küçük yaşta ölen Marry'i dayısı büyütür. Marry henüz 7 yaşında olamasına rağmen üstün bir zekaya sahiptir ve bu zekasını Matematikte oldukça kullanmaktadır. Yaşıtlarından farklı olan Marry, dayısı Frank'ın isteği üzerine devlet okuluna gider. Frank Marry'in yaşıtları gibi normal ve güzel bir hayat yaşamasını istemektedir. Zaman zaman bu şartlar onu zorlasa da Frank, Marry için mücadele etmekten vazgeçmez. 

Bu filmi kendimce "Oha kızdaki zekaya bak" ,"Böyle matematik çözebilsem ne hava atardım ama" "Adam aşırı tatlı ya ", "İşte dayı gibi dayı" cümleleri ile özetlemek istiyorum çünkü film boyunca bu cümleleri kullandım :D 
Boş zamanınız da izleyin derim ^^ 

Nereleri Gezdim? 

Bu görsel "Google Görseller" sayfasından alıntıdır. 

Gezmeyi ve yeni yerler görmeyi çok sevsem de hafta sonu evden çıkacak gücü kendimde bulamıyorum. Tabi Ankara'nın ayazı da bu konuda bana pek yardımcı olmuyor. :) Bu hafta arkadaşımla yemek yemek için evin oralarda bir yer tercih ettik. Estergon Kalesini genelde şehir dışından veya yurt dışından gelen akrabaları gezdirmek için ziyaret ediyorum :D Aramızda bu kale ile böyle bir bağ kurdum. Kalenin çevresinde Türkmen sofrası, Kırgız sofrası, Özbek sofrası gibi yöresel yemekler yiyebileceğiniz yerler var. . Bu hafta da alışveriş dönüşü uğramış olduk. 

MAVİNİN HER BİR TONU

Bu gidişimde fotoğraf çekmek aklıma gelmedi ama telefonda eski birkaç fotoğraf buldum. En azından kalenin iç kısmından biraz görsel eklemiş olayım.

MAVİNİN HER BİR TONU

Çok büyük bir yer olmamakla beraber ziyaret ettiğiniz zaman beğeneceğinizi düşünüyorum. Türk kültürünü tanıtmak için bu şekilde ışıklı ve hareketli alanlar oluşturulmuş. 

MAVİNİN HER BİR TONU

Kına gecesi, gelin hamamı, sünnet gibi kültürümüzde olan etkinlikler çok güzel yansıtılmış Özellikle kıyafetler, işlemeler benim çok hoşuma gitmişti. 

MAVİNİN HER BİR TONU

Maalesef telefonumda olan fotoğraflar bu kadar. Belki gezi notlarım kısmında bol fotoğraflı bir yazı paylaşırım. 

Benim bu hafta sonu değerlendirmem bu şekildeydi. Beni hafta içindeki yoğun tempoya hazırlayacak güzel bir hafta sonu geçirdim. Umarım siz de kendinize vakit ayırmayı ihmal etmiyorsunuzdur. 

Sevgiyle Kalın ❤







Devamını Oku »

12 Aralık 2018 Çarşamba

SARAH JİO - AGAPİ / KİTAP YORUMU

Herkese merhaba ❤

Bu sıralarda bookstagram hesabımda aktif olduğum için bol bol kitap okumaya çalışıyorum.(bknz:kitapdedektifii) Bu yüzden buraya yeni bir ürün incelemesinden çok, yeni kitap yorumları veya dizi önerileri paylaşacağım.Aralarda farklı alanlarda yazılar paylaşsam da çoğunluk kitap yorumu üzerine olacak. Çünkü okuduğum kitapları sizlerle paylaşmayı seviyorum.  Bu durum sizi rahatsız ederse belirtmeniz yeterli ^^

Bugünün paylaşılmayı bekleyen kitabı Sarah Jio'ya ait. Daha önceden blogumda Sarah Jio kitaplarına yer vermiştim. (bknz: Yağmur Sonrası kitap yorumu) ve (bknz: Yeşil deniz kabuğu kitap yorumu )

SARAH JİO - AGAPİ / KİTAP YORUMU

Sarah Jio Agapi -  Konusu

Jane doğduğu gün ona özel bir yetenek bahşedilmiştir. Ancak o bunun farkında değildir ve yaşadığı olayları bir çeşit hastalık zanneder. Bir gün eline geçen bir zarf ile tüm gerçekleri öğrenir ve  bu gerçeklerin peşine düşer. Jane'in yeteneği aşkı görebilmektir. Jane gerçek aşkı gördüğü zaman gözleri bulanıklaşır ve bir çeşit kriz geçirir. Bu durumun  sadece gerçek aşkı gördüğü zaman olması onun için kolaylık sağlasa da doktorunun, durumunu ciddi bir hastalığa bağlaması işini hiç kolaylaştırmaz.
Hayatı boyunca yalnız olmayı seçen ve aşktan korkan Jane'in yeteneğini tamamlaması ve gerçek aşkı bulması için doğum gününe kadar süresi vardır. Aşkın 6 halini bulup kendisine verilen kitaba yazması gereklidir. Ve  bu yeteneği kabul etmek Jane için hiç kolay olmaz.

Eros: Tutkulu Aşk
Ludus: Bir oyun gibi oynanan aşk
Storge: Arkadaşlıktan doğan aşk
Mania: Saplantılı aşk
Pragma:Kalbin değil aklın kontrol ettiği aşk
Agapi:Ölümsüz aşk

Sarah Jio Agapi - Kitap Yorumu


SARAH JİO - AGAPİ / KİTAP YORUMU


Sarah Jio'nun hemen hemen her kitabını bir solukta okuyan birisi olarak bu kitabını bu kadar uzun bir sürede okuduğuma inanamıyorum. Sürekli yarım bırakıp, yeniden başladım ve bu olayların kopmasına ve konudan uzaklaşmama neden oldu. Ancak kitabın konusu, akıcılığı, aşkın bilinmeyen yönleri ve kitaptaki karakterler gerçekten çok başarılı bir şekilde anlatılmış. Özellikle yaşadıkları aşklar tam dozunda işlenmişti. Kitap karakterlerinin ayrı ayrı aşk hikayeleri vardı. Hikayelerin birbiri ile olan bağlantısı ve arada oluşturulmak istenen dostluk bağı da güzeldi. Tüm bu güzelliklere rağmen kitapta bir şeyler eksik gibi hissediyorum. Sanki daha fazla duygu anlatılmak istenmiş ama ben anlatılmak istenen duygunun tamamını alamamışım gibi bir his.. Diğer kitapları ile kıyasladığım zaman aynı tadı vermese de keyif alarak okudum. Son kısmı benim için biraz hayal kırıklığı oldu ama her şeye rağmen kitabı kapattıktan sonra mutlu oldum ve bu duygu diğer tüm duygulara üstün geliyor. Bu tarz kitapları seviyorsanız şans verin derim ^^

Yazının sonuna kadar geldiyseniz cevaplamanız için bir soru bırakıp kaçıyorum :D
Siz çevrenizde ki gerçek aşkları görmek ister miydiniz?

Sevgiyle Kalın ❤




Devamını Oku »

30 Kasım 2018 Cuma

KASIM AYI KİTAP ALIŞVERİŞİ II - BKM KİTAP

Merhaba sevgili blog ailem ❤

Genelde kendime verdiğim sözleri tutan birisiyimdir ama konu kitaplar olduğu zaman pek başarılı olamıyorum. En son kendi kendime "Kitaplığımda okumadığım bir sürü kitap var, artık yeni kitaplar almayacağım" demiştim. Ve bilin bakalım ne oldu ?
Tabi ki yeni kitaplar aldım ve sanırım almaya devam edeceğim :D

KASIM AYI KİTAP ALIŞVERİŞİ II - BKM KİTAP

Hazır kasım ayının son gününe gelmişken bu ay yaptığım 2. kitap alışverişini de sizlerle paylaşayım dedim. Sanırım toplamda 14 tane kitap aldım. Hepsini yavaş yavaş okumaya çalışacağım. Kasım ayında yaptığım diğer kitap alışverişine göz atmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz...
Bu alışverişimi bkm kitap sitesinden yaptım. Çok güzel indirimler vardı ve ilk defa alışveriş yapacak olsam da dayanamadım :D

Aşkım Kapışmak kitaplarını sürekli duyuyordum ancak bir türlü alma fırsatım olmamıştı. Kendisi severek takip ettiğim bir yazar ve hazır sitede de indirim olunca Elma dersem çık ve Küçük mutluluklar kitabını aldım. Kitaplar, kişisel gelişim kitapları olduğu için büyük bir beğeni ile okuyacağımı düşünüyorum.

Hakan Mengüç Ben Ney'im kitabını ise instagramda sürekli görüyordum. Hakkında çok fazla olumlu yorum vardı. En son yakın bir arkadaşım okumalısın dediği için almaya karar verdim.

Lauren Kate Aşka Düşüş kitabı ise Düşüş serisi'in 4. kitabı. Çok uzun zaman önce okuduğum Düşüş serisini yakın bir zamanda burada ve bookstagram hesabımda paylaşmayı düşünüyorum. Ancak ne yazık ki serinin tamamı elimde yok. Fantastik ve macera kitabı sevenlere mink bir öneri olsun. Okumadıysanız düşüş serisini mutlaka okuyun derim.

Jeff Sampson Gece kitabı Aykırılar serisinin ilk kitabı. Fantastik türünde ve merak ettiğim bir kitap.

Justine Levy  Annem gibi - Tolga Meriç Pati izleri ve Matthew Quick 21 numaralı çocuk kitaplarını ise indirimli 5 TL olan kitaplar arasından aldım. Kitaplar hakkında bir bilgim yok ama en kısa zamanda okuyup yorumlayacağım.
Sizin bu kitaplar arasında merak ettikleriniz veya okuduklarınız var mı? 
Düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim ^^

Sevgiyle Kalın ❤









Devamını Oku »

28 Kasım 2018 Çarşamba

CANAN TAN - SIZI / KİTAP YORUMU

Kasım ayında yaptığım alışverişte Canan Tan'ın son çıkan kitaplarından birisi olan Sızı'yı aldığımdan bahsetmiştim. (bknz:Kasım Ayı Kitap Alışverişi I)
Canan Tan'ı yazar olarak çok başarılı buluyorum. Yazdığı her konuda okuyucuyu bir şekilde etkilemeyi başarıyor. Özellikle günlük hayatta karşılaşabileceğimiz karakterleri ve olayları aktarması kitaplarının daha çok okunmasını sağlıyor diye düşünüyorum. Bu kitabını da alır almaz büyük bir merakla okumuştum ve yaklaşık 3-4 saat içinde bitirmiştim. Kısaca konusundan biraz bahsedeyim. 

Canan Tan Sızı -  Konusu 

CANAN TAN - SIZI / KİTAP YORUMU

Arka Kapak Yazısı 
Başımı göğsüne dayayıp
Ağlamamı bekleme benden
O baş çoktan ayrıldı gövdesinden
Ruhun bedenden ayrılması gibi 
Sessizce, ama onurlu 
Gitme, kal diyemem
Git...
Bu baş bunu da atlatır ama...
Yürek için söz veremem...

Anne sevgisinden mahrum kalmış, babasını tanımamanın burukluğunu yaşayan Efsun, bu sevgi boşluğunu teyzesi ve anneannesinde gidermeye çalışmıştır. Annesinin kendisini önemsememesi ve onunla ilgilenmemesi ne kadar canını yakarsa yaksın Efsun daima onun tarafından sevilmeyi bekler. Her işini tek başına yapmaya alışmış, annesi varken sessiz kalmayı alışkanlık haline getirmiş ve yaşadığı tüm olumsuzluklara karşı güçlü kalmayı öğrenmiştir. Bir gün hayatının aşkı Erkan ile karşılaşır ve tüm yaşamı bir anda anlam bulur. Efsun ve Erkan tüm zorlukların üstesinden gelerek mutlu bir yuva kurmayı başarırlar. Güzel bir kariyer, 2 çocuğun kahkahası ile dolan sıcacık bir aile ve mutlu bir evlilik...
Ancak Efsunun hayatındaki çoğu şey gibi Erkan ile yaşadıkları o büyük aşk da yarım kalır. Ve Efsun geride kalmış tüm yarımları birleştirip, bütüne varmaya çalışır.

Canan Tan Sızı - Kitap Yorumu 

CANAN TAN - SIZI / KİTAP YORUMU


Benim için bu kitabın en büyük avantajı, ince olması ve kolay okunması oldu. Kitabı okumaya başladığınız zaman olaylar arasında bir kopukluk olmadan kitabı okumuş oluyorsunuz. Tabi bu her kitap için geçerli değil. Bu kitabı elimden bırakmadan okumamda kitabın akıcılığı çok büyük bir etki oldu. Canan Tan her kitabında olduğu gibi bu kitabını da oldukça etkileyici bir şekilde kaleme almış. Olayların hızlı bir şekilde akıp gitmesi, verilmek istenen dramın tam yerinde olması çok hoşuma gitti. Özellikle konunun genel olarak Efsun karakterinde toplanmasını çok sevdim. Bazı kitaplarda çok fazla karakter oluyor ve ister istemez konudan kopuyorsunuz. Bu kitapta daha çok Efsunun hayatı boyunca yaşadığı eksiklikler üzerinde durulmuş. Kitabı genel olarak beğendim ama Canan
Tan'ın diğer kitapları ile bir kıyaslama yaptığım zaman diğer kitaplarını daha çok  beğenmiştim. Özellikle Eroinle Dans kitabının yeri bende çok ayrı. (bknz:Canan Tan Eroinle Dans Kitap Yorumu)
Yine de gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim. Eğer yeni bir kitap arayışı içerisindeyseniz bu kitaba bir şans verin derim ^^



Sevgiyle Kalın ❤






Devamını Oku »

27 Kasım 2018 Salı

PİNK BY PURE BEAUTY - ÜRÜN İNCELEMESİ

Merhaba sevgili blog ailem ❤

Uzun zamandır bir ürün incelemesi yapmadığımı fark ettim ve bugün size bu iki sevimli üründen bahsetmeye karar verdim. Kore ürünlerine olan ilgimi yazılarımı takip edenler biliyordur. Kore ürünleri deyince aklıma genelde Pure Beauty markası geliyor. Özellikle bb kremini yaz, kış çok severek kullanıyorum. Onunda yazısını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. Uzun zaman önce bir watsons indirim alışverişimde Pure Beauty markasına ait bu pink serisi ile karşılaşmıştım. Ürünlerin hepsi gittiğim mağazada mevcut olmadığı için sadece bu iki tanesini alabildim. Ürünlerin en çok rengi ve ambalajı hoşuma gitti. Sanırım sırf bu yüzden aldım :D

PİNK BY PURE BEAUTY - ÜRÜN İNCELEMESİ


So Glow - Essence 

Bu ürünü almamda ki en büyük etkinin verdiği ışıltı olduğunu hatırlıyorum. Belki nemlendirici olarak kullanırım diye düşünmüştüm ama maalesef cildi yeterli derecede nemlendirecek bir özellikte  bir ürün değil. Ben bunu daha çok makyaj altında kullandım. Makyaj yapmadığım zamanlarda da yüzüme az bir miktar sürüyordum. Cildi inanılmaz ışıl ışıl ve canlı gösteriyor. Zaten en sevdiğim özelliği de verdiği ışıltı olmuştu. Yapısı jel gibi ve sürdüğünüz zaman rahatsız etmiyor. En azından bende yapış yapış bir his bırakmadı. İndirimde 18 TL gibi bir fiyata almıştım ama indirimsiz fiyatını bilmiyorum.

So Bright - Spot Essence 

PİNK BY PURE BEAUTY - ÜRÜN İNCELEMESİ

Bu ürünün en sevdiğim yanı tüp şeklinde olması oldu. Genel vaatleri arasında ciltteki koyu bölgelere veya lekeli alanlara uygulandığında rengin açılacağı yer alıyor. Yüzdeki belirli bölgelere uygulanacağı için tüp şeklinde olması ürün miktarını ayarlamada ve uygulamada bir kolaylık sağlıyor. Benim cildimde güneş lekesi ve herhangi bir renk eşitsizliği olmadığı için pek bir şey fark etmemiştim. Ancak bir dönem hafif leke gibi duran sivilce izlerim vardı ve onların üzerinde denediğimde gözle görülür bir fark oluyordu. Bence düzenli kullanımın ardından ciltteki renk eşitsizliğini düzenleyebilir ama beklentiyi fazla yüksek tutmamak gerekiyor.

Siz Pure Beauty markasını denediniz mi? Bu seri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim. ^^

Sevgiyle Kalın ❤






Devamını Oku »

20 Kasım 2018 Salı

TRENDYOL - KOZMETİK ALIŞVERİŞİ

Merhaba sevgili blog ailem ❤

TRENDYOL -  KOZMETİK ALIŞVERİŞİ

Yine bir alışveriş yazısı ile geldim. Ancak bugün bir kitap alışverişi değil, kozmetik alışverişi paylaşacağım. Bildiğiniz gibi geçen haftalarda Trendyol sitesinde "9-10-11" kasım indirimleri vardı. Bende fırsat bu fırsat diyerek mini bir ihtiyaç alışverişi yaptım. Ürünlerin hepsini gayet uygun bir fiyata aldığımı düşünüyorum.

TRENDYOL -  KOZMETİK ALIŞVERİŞİ

Cilt bakımı olarak bir nemlendirici ve göz kremine ihtiyacım vardı. Nemlendirici tercihimi Garnier Botanik Kreminden yana kullandım. Bu ürünü almamın özel bir sebebi yok. Uygun fiyatlı bir üründü ve Garnier ürünlerini genel olarak severek kullanıyorum. Yanlış hatırlamıyorsam 14 TL gibi bir fiyata almıştım. 
Göz kremi olarak ise Dermoskin markasının göz çevresi kremini aldım. Daha önce bu markadan herhangi bir ürün kullanmamıştım. Göz çevresi kreminin genel vaatleri arasında göz çevresini nemlendirmek, canlı ve aydınlık bir görünüme kavuşturmak var. Sabah, akşam düzenli olarak kullanıldığı zaman etkili olabileceğini düşünüyorum. Bu kremin fiyatı 54 TL'ydi.

Cilt bakım ürünlerine bonus olarak Avene markasının Termal suyunu aldım. Daha önceden de alıp denemek istiyordum ama bir türlü alamamıştım. Hazır indirimde bulmuşken denemek için bir tane aldım. Bunun fiyatı da 15 TL civarındaydı. 

Bioderma'nın bu mini ürünlerini de denemem için kutunun içinde göndermişler. ^^

TRENDYOL -  KOZMETİK ALIŞVERİŞİ

Tamamen ihtiyaç alışverişi olduğunu söylemiştim. Elimde kullandığım 2 tane maskara var. Bir tanesi Golden Rose diğeri de Loreal markasına ait. Golden Rose olan bitmek üzeriydi. Loreal'in maskarası ise uzun süreli kullanımda gözlerimi rahatsız etmeye başladı. O yüzden Maybelline Gigi Hadid ve Go Extreme maskaralarını aldım. İkisinin fiyatı da 11 TL'ydi. 

Son olarak daha önceden kullandığım ve memnun kaldığım Loreal True Match(2N) kapatıcısını aldım. Bu kapatıcı ile ilgili düşüncelerimi daha önceden paylaşmıştım. (bknz: Loreal True Match Kapatıcı İnceleme) Fiyatı indirimde 22 TL'ye düşmüştü. 

Trendyolun 20-25 Kasım tarihleri arasında tekrar bir indirimi var. Dilerseniz sitesine girip bakabilirsiniz. Ben ilk defa bu siteden bir kozmetik alışverişi yaptım. Açıkçası biraz tereddüt etmiştim ama ürünlerin hepsi ambalajlı ve çok güzel bir şekilde geldi. Göz kremi ve Avene termal suyu ise bir eczane sitesi tarafından gönderildi. Ürünler 2 gün içerisinde elime ulaştı. Trendyol'un reklamını yapıyormuş gibi göründüm ama bu yazı kesinlikle bir reklam yazısı değil. Eğer alışveriş yapacaksanız içiniz rahat olsun diye bunları yazıyorum. Aldığım ürünler arasında kullandıklarınız var mı? Varsa fikirlerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.

Sevgiyle Kalın ❤






Devamını Oku »

14 Kasım 2018 Çarşamba

SIMON KERNICK | 3:01 - KİTAP YORUMU

Merhaba sevgili blog ailem ❤

Bugün size geçen aylarda okuduğum bir kitaptan bahsedeceğim. Simon Kernick'in ilk kitabı ile polisiye kitaplarına merak sardığım yıllarda karşılaşmıştım. Kitabının adı son 10 saniyeydi. Açıkçası o zamanlarda kitabı çok sürükleyici ve güzel bulmuştum. Ancak zamanla çok fazla polisiye türünde kitap okuduğunuzda,okuduğunuz her kitabı beğendiğiniz bir başka kitapla kıyaslıyorsunuz. Bu durum benim için avantaj mı yoksa dezavantaj mı çözemedim.(Bu ne anlatıyor acaba dediğinizi duyar gibiyim :D) Çok uzatmadan kitabın konusuna kısaca değinelim daha sonra bol bol benim yorumlarımı okuyacaksınız. (Bu bir emir cümlesi değildir. :D)

SİMON KERNICK | 3:01

Seni istiyorlar ve seni ölü istiyorlar.

Simon Kernick  3:01 - Konusu:

Tom Meron 3:01'de hayatını tamamen değiştirecek bir telefon alır. Arayan en yakın arkadaşı Jack Calleydir. Peşinde birileri olan Jack yardım istemek için arkadaşını arar ancak yardım isteyemeden peşinde olan kişiler tarafından yakalanır. Tom'un karısı ve 2 çocuğu ile birlikte yaşadıkları evin adresini verir ve öldürülür. Tom olanların farkına vardıktan sonra çocukları güvenli bir yere, anneannelerine teslim eder ve karısını bulmak için çalıştığı üniversiteye gider. Ancak karısını bulamaz. Karısını ararken karıştığı bir cinayet sonucunda olaylar daha da kötüye gitmeye başlar. Polisler tarafından göz altına alınır. En yakın arkadaşının öldürülmesi ve karısının kayıp olmasından dolayı duyduğu endişeye artık katil olarak yargılanma endişesi de eklenmiştir. Tom Meron'un hayatı 3:01 de aldığı o telefondan sonra tamamen değişir ve gerçekler acı bir şekilde ortaya çıkar. 


SİMON KERNICK | 3:01


Bu kitabı okumaya başlamamın temel sebebi arka kapağındaki yazı olmuştu. Bu şekilde beni kendine çeken ve okumam için psikolojik baskı yapan kapak yazılarına dayanamıyorum :D 
Tabi okumaya başlamamın diğer bir etkisi de yazarın daha önceden bir kitabını okuyup, beğenmiş olmamdı. Bu kitabı çok önceki yıllarda, polisiye kitapları ile yeni tanıştığım dönemlerde okusaydım çok beğenirdim. Anlatımı ve akıcılığı çok iyi bir kitap. Ancak bu kitapta eksik bir şeyler var. O da bir polisiye kitabında olması gereken gizem bu kitapta yoktu. Olaylar çok çabuk gelişti. Hemen olsun ve bitsin gibi bir havası vardı. Ben okuduğum bir polisiye kitabında karakterin gizemli halini, olayları tahmin ettiğimi düşünürken ters köşe yapılmasını ve aklımdaki soru işaretlerinin çarpıcı bir şekilde giderilmesini severim. (Ben neymişim be :D) Bu kitap ne yazık ki aklımda soru işaretleri bıraktı.

SİMON KERNICK | 3:01


Dikkat bu kısımdan sonrası spoiler içerir ! 

Kitabın en sevmediğim bölümü Tom Merona ve eşi Katty'e yardım eden gizli polisin bir anda ortadan kaybolması oldu. O polisten daha çok bahsedilmesini isterdim. Ayrıca kitabın ilk başları en azından Tom karısını buluncaya kadar gayet güzel ilerliyordu ama Katty karakterine sinir olduğum için mi bilmiyorum onu bulduktan sonra biraz daha zor ilerledi. Hatta kitabın sonlarına doğru "Biri şu kadını vursun" diye içimden geçirdiğimi hatırlıyorum. O derece sinir olmuştum :D
Dedektif karakterini sevdim ama daha iyilerini de görmüştüm. (ehehe böyle söyleyince çok havalı oluyor.) Kitaptaki cinayetlerin birbiri olan bağlantılarını daha iyi bir şekilde işlemelerini isterdim. Son olarak öldürülen Jack ve Tom Mero'nun karısının sevgili olacağını düşünmemiştim. O durum beni biraz şaşırttı kabul ediyorum. 

Kitap genel olarak fena değildi. Eksikleri var ama hiç okunmayacak türden bir kitapta kesinlikle değil. O yüzden bir şans verebilirsiniz. 

Benim bu kitap hakkındaki düşüncelerim bu şekilde. Siz bu kitap hakkında ne düşünüyorsunuz? Benimle paylaşırsanız sevinirim.

Sevgiyle Kalın ❤








Devamını Oku »

12 Kasım 2018 Pazartesi

KASIM AYI KİTAP ALIŞVERİŞİ I

Merhaba sevgili blog ailem ❤

Yorucu ve uzun bir Kpss sürecinden sonra tekrar aranıza dönmüş bulunmaktayım. Artık sizinle daha çok kitap yorumu, film önerisi ve ürün incelemesi paylaşacağım. Uzun zamandır yaptığım kitap alışverişlerini sizinle paylaşmadığımı fark ettim. Eskisi kadar kitap okuyamasam da kitap almaya devam ediyorum. Bir tür alışkanlık diyebiliriz. :D




Bu alışverişimde daha çok merak ettiğim kitapları aldım. Canan Tan kitaplarını okumayı çok seviyorum. En son blog da Eroinle dans kitabının yazısını paylaşmıştım. (bknz: Eroinle Dans Kitap Yorumu) Sızı kitabı da son çıkan kitaplarından birisi. İnce ve az sayfalı bir kitap olmasından dolayı hemen okuyup bitirdim. Ben böyle cep boy veya ince kitapları otobüste,işe gidip gelirken okumayı tercih ediyorum. Böylece hem yolculuk keyifli oluyor hemde zamanımı kitap okumaya ayırmış oluyorum.

Burak Aksak Leyla ile Mecnun dizisini ara ara takip ediyordum. Yayınlandığı dönemde pek çok kişinin ilgi odağı haline gelmişti. Kitabına denk gelince neden kitaplığımda bulunmasın diyerek aldım. Henüz okumaya fırsatım olmadı ama eğlenceli olduğuna hiç şüphem yok (:

Christy Brown sol ayağım kitabını bir arkadaşım tavsiye etmişti. Bu kitabın filminin de olduğunu duymuştum. İzleme şansım olmadı ama kitabını okuduktan sonra izleyebilirim. İçinizde kitabı okuyan veya filmi izleyen varsa kendini belli etsin lütfen :D

Son olarak Sarah Dalton'un Lekeliler,Kayıplar ve Özgürler kitaplarından oluşan serisini tamamen meraktan aldım. Daha önce herhangi bir kitabını okumamıştım. Kitapların konusu ilgimi çekti ama içeriğinden emin değilim. Daha önce bu yazarın bir kitabını okuduysanız, düşüncelerinizi benimle paylaşır mısınız?

Benim bu hafta aldığım kitaplar bunlar. Paylaşılmayı bekleyen 7 adet yeni kitabım daha var ama onları daha sonra paylaşacağım. Kitapları bir siteden almadığım için fiyatlarını paylaşmıyorum çünkü değişebiliyor. Eğer merak ederseniz sormanız yeterli.


Sevgiyle kalın ❤

Devamını Oku »

15 Ekim 2018 Pazartesi

SARAH JİO - YAĞMUR SONRASI KİTAP YORUMU

Merhaba sevgili blog ailem ❤

Bugün sizinle önceden okuduğum bir kitabı paylaşmak istiyorum. Maalesef bu sıralarda kitap okumaya fırsatım olmuyor. Bu yüzden elde olanları paylaşmaya devam ediyorum. Sınav sürecimin geçmesine son 3 hafta kaldı. Sabredin çok güzel paylaşımlar ile aranıza katılacağım (:

Sarah Jio severler burada mı? Buradaysa yoruma bir adet kalp koyarlarsa yoklamayı başlatabilirim :D İnstagram hesabımı takip edenler Sarah jio kitaplarını ne kadar çok sevdiğimi bilirler. Sarah jio, kalemini ve hayal gücünü çok beğendiğim yazarlardan birisidir. Neredeyse çoğu kitabını okumuş olmama rağmen, sitede yalnızca bir tane kitabını paylaşabildim. (Bknz: Yeşil Deniz Kabuğu)
Aktif olduğum zaman okuduğum tüm Sarah jio kitaplarını paylaşmaya çalışacağım ^^



https://mavininherbirtonu.blogspot.com/

Kitap Konusu: 

Anne Calloway II. Dünya savaşının en hararetli olduğu zamanlarda orduya hemşirelik yapak için katılır. Genç ve güzel bir kız olan Anne geride nişanlısını bırakarak bu görevde yer alır. Başına neler gelebileceğini bilmeden başladığı bu yolculukta, hiç ummadığı bir durum ile karşı karşıya kalır. Westry adında ki gizemli ve yakışıklı bir asker aşık olur. Duygularına karşı koymaya çalışsa da başarılı olamaz ve Westry ile aşkın en derin halini yaşamaya başlarlar. Ta ki bir cinayete şahit olana kadar. O günden sonra iki aşık asla bir araya gelmezler. Aradan geçen onca yıldan sonra Annenin eline bir mektup geçer ve geçmişin kapıları tekrar açılır.

Kitap Yorumu: 

Kitabın konusunu okuduğunuz da ne kadar farklı bir konuya sahip olduğunu anlamışsınızdır. Sarah jio, diğer kitaplarında olduğu gibi yine geçmiş ve gelecek arasına ince bir çizgi çekmiş ama bu sefer çizginin geçmiş tarafında kalan hikayesi beni çok etkiledi. Annenin savaşın zorlu dönemlerinde Westry ile karşılaşması, ona duyduğu duyguları yansıtma şekli ve zorlandığı tüm zamanlarda Westry yanında bulması çok güzeldi. Sarah jio bu kitabında sadece aşk duygusunu okuyucuya yansıtmak yerine diğer duyguları da tam dozunda aktarmış. Aşk, gizem, korku, kıskançlık ve mücadele hepsi bu kitabın içeriğini oluşturan unsurlardı. Kitabı birkaç yıl önce okumuş olmama rağmen, hissettiğim duyguları hatırlayabiliyorum. Okumayan varsa çok şey kaçırıyor. Alın ve aldırın derim :)

Sevgiyle Kalın ❤







Devamını Oku »

3 Eylül 2018 Pazartesi

SEVİMLİ TEHLİKELİ FİLM YORUMU

Merhaba sevgili blog ailem ❤


Uzun zamandır bir film önerisi yapmadığımı fark ettim. Geçenlerde halam ve ablamla beraber bilgisayarda bulunan filmleri sırası ile izleme kararı aldık. Haliyle sabahladık ama birbirinden güzel filmler izlemiş olduk. İzlediğimiz filmlerin çoğu geçtiğimiz yıllarda yayınlanmış. Bugün size bir tanesini önereceğim. İlerleyen zamanlarda yavaş yavaş diğer filmlerinde yazısını girmeyi düşünüyorum.
Baş rollerini Ayça Ayşin Turan ve Şükrü Özyıldız'ın paylaştığı ve yönetmenliğini Özcan Deniz'in yaptığı Sevimli Tehlikeli filmi benim çok keyif aldığım bir film oldu. Açıkçası filme ilk başlarken biraz tereddüt ettim ama filmin sonunda iyi ki izlemişim diyorum.


                                                                              Çok tatlılar ^^

Filmin Konusu:
Zarok adında küçük bir çocuk başkalarının isteği üzerine bir ailenin bebeğini kaçırır. Aile bebeğini  kaybetmenin acısını yaşarken, Zarok da bebeğin kaçırılmasında ve ailenin çektiği acıda büyük bir payı olduğu için vicdan azabı yaşamaktadır. Kaçırılan bebek Zeliş ise gerçeklerden habersiz kendisine sunulan hayatı yaşamak zorunda kalır. Sorumsuz ve baskıcı bir baba ve kendisine bakmakla yükümlü bir bakıcı ile hayatını sürdürür. Babası bildiği adam Zeliş'in dışarı çıkmasına ve insanlarla görüşmesine izin vermez. Kendi planını uygulamak için genç kızın büyümesini ve bir an önce evlenmesini bekler.Yolları bir şekilde kesişen Zarok ve Zeliş macera dolu bir aşka atılırlar.



Film Yorumum:
Özcan Deniz,  yönetmenliğini ve oyunculuğunu çok beğendiğim bir sanatçı. Bu yüzden tüm sinema filmlerini hatta dizilerini izlemeye çalışıyorum. Filmin kadrosu çok başarılı oyunculardan oluşuyor. Bu yüzden filmi izlerken bir kere bile sıkılmadım. Filmin konusundan çok konunun işlenişi çok iyiydi. Filmin giriş bölümü yürekleri burkan bir sahne ile başlasa da ilerleyen sahnelerde oldukça eğlenceliydi. Hele bir de filmin sonu da tam istediğim gibi olunca tadından yenmedi :D
Ben bir filmin başarısında başrol oyuncularının birbirini tamamlamasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Aralarında ki uyum sayesinde filmin sıkıcı bir bölümüne denk gelseniz bile fark etmiyorsunuz. Sevimli Tehlikeli filminde de Ayça Ayşin Turan ve Şükrü Özyıldız birbirlerini çok güzel tamamlamışlar.
Filmin en beğendiğim sahnesi son sahne oldu. Spoiler vermek istemediğim için ayrıntıya girmeyeceğim ama filmin gidişatından tahmin edebiliyorsunuz. O yüzden mutlu sonla bittiğini söyleyebilirim. Özellikle tüm filmin masal tadında olmasını çok sevdim.
Bence boş zamanınızı değerlendirmek için izleyebileceğiniz türden bir film. İzlemeyenler varsa bence şans verebilir. Benim film hakkındaki düşüncelerim bu şekilde. Sizde düşüncelerinizi yorum olarak paylaşırsanız çok sevinirim.

Not: Fotoğraflar "Google Görsel" sayfasından alıntıdır.

Sevgiyle Kalın ❤







Devamını Oku »

15 Ağustos 2018 Çarşamba

AYŞE KULİN | BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ - BİR YOKMUŞ BİR VARMIŞ KİTAP YORUMU

Bu sıralarda sitede bolca kitap yorumları göreceksiniz. Çünkü uzun zamandır yeni bir ürün almak yerine, kitap alıp okuyorum. Hatta zaman buldukça film ve yeni dizilerde izliyorum. Sitede belirli bir plan yapamadığım için şimdilik bu şekilde devam edelim. İlerde belki bir düzen buluruz.Bu düzen içinde Kpss sürecinin geçmesi lazım :(
Neyse lafı çok uzatmadan sizinle geçen gün okuduğum bir kitabı paylaşmak istiyorum.
Bu ay okuyan kadınlar kulübü ile #heraybiryazarbirkitap etkinliğinde Ayşe Kulin kitapları okunuyordu. Bende hiç durur muyum hemen etkinliğe katıldım. Açıkçası bu kitap ile ilgili biraz vicdan yapıyordum. Çünkü kitabı okumaya başladıktan kısa bir süre sonra kaybettim. Kitap benimle ilk önce Antalya'ya geldi daha sonra Çankırı'ya geldi ve en son Ankara'da valizin bir köşesine sıkışmış bir şekilde buldum. Kitabı bulur bulmaz da etkinliğe katıldım.

Kitap Yorumum:




Ayşe Kulin'in bu kitabı 2 kısımdan oluşuyor.(Ne yazık ki diğer kısmının resmini çekmeyi unutmuşum) Bir kısmında bir varmış bir yokmuş hikayelerinin yer aldığı gerçek yaşamdan alınmış hikayeler, diğer kısmı ise bir yokmuş bir varmış hikayelerinin olduğu kurgu hikayeler yer alıyor. Ancak yazar öyle ustaca bir iş yapmış ki kurgu hikayeleri okurken acaba gerçek yani yaşanmış bir hikaye olabilir mi diye sorguluyorsunuz. Sanırım Ayşe Kulin burada hangi hikayelerin gerçek olduğunu, hangilerinin kurgu olduğunun ayrımını size yaptırıyor. Hikayelerin konuları çok güzel. Hepsinin kendine özgü, etkileyici bir yanı var. Benim en çok hoşuma giden olay hikayelerin birbirleri ile olan garip bağlantısı oldu. Okuduğunuz ilk sayfalarda arada ki bağı anlamıyorsunuz ama okumaya devam ettikçe aradaki bağı fark ediyorsunuz. Ben bu bağı her fark ettiğimde sanki daha önceden tanıdığım birisi ile tekrar karşılaşmışım gibi bir yakınlık hissi duydum. Bu his benim çok hoşuma gitti. Kitabın kurgu bölümünde hayalleri olan Güllü, töreye kurban giden Seher diğer kısımda ise Aylin ve Rabia'nın öyküsü beni çok etkiledi. Bu kitap benim için hayattan derin izler taşıyan ve zaman zaman bu izlerin canımı yaktığı bir kitap oldu. .Kimi hikayelerde kaçıp kurtulan karakterler için sevindim, kiminde bile bile ölüme gidenler için ağladım.Genel olarak kitabı çok beğenerek okudum. Okumayanlara kesin tavsiye ediyorum. Umarım okuma şansı bulursunuz.
Kitap veya yazar ile ilgili konuşmak için yorumlarda buluşalımm :))

Sevgiyle Kalın ❤



























Devamını Oku »

13 Ağustos 2018 Pazartesi

KİTAP ALIŞVERİŞİM / KİTAPYURDU

Merhaba sevgili blog ailem ❤

Bugün size bir kitap alışverişi ile geldim. Kitap Yurdunda çok güzel indirimler vardı. Benimde hazır alacağım kitaplar varken fırsat bu fırsat deyip birkaç tanesini aldım. Bu alışverişimde ağırlıklı olarak kişisel gelişim kitaplarına yer verdim.


Yaptığım alışverişte beni en çok şaşırtan Pucca'nın bu günlükleri oldu. Ben sadece kapak tasarımının bu şekilde olduğunu ve içinin boş bir defter olduğunu düşünmüştüm. Ama defterin belirli bölümlerinde parça parça sözler yer alıyor. Günlüğüm neredeyse bittiği için almıştım ve iyi ki almışım. Bu arada Dex yayınlarından bir kitap alana Pucca Siyah Günlük hediyeydi. 


Bu iki kitabı çok merak ettiğim için aldım. Yıllar önce bir  hocam tüm sınıfa Ahmet Şerif İzgören'in bir konuşmasını dinletmişti. Yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık 1 saat sürmüştü ve ben o 1 saat boyunca hiç sıkılmadan dinlemiştim. Konuşması boyunca söylediği her kelime ya duygularıma ya da mantığıma hitap ediyordu. Eve gider gitmez tüm aileye izletmekle kalmadım kalan tüm konuşmalarını da tek tek dinledim. Avcunudaki Kelebek kitabını da çok uzun bir zaman boyunca almak istiyordum ama  bir türlü fırsat bulup alamamıştım. Kitap yurdunun sitesinde olduğunu görünce hemen aldım ve aldığım gün bitirdim. Yorumunu yakında  siteye eklerim. Ahmet Şerif İzgöreni daha önce dinleme şansım olduğu için ve kitabı bitirdiğim için gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim. Alın ve aldırın. ☺
Diğer kitap ile ilgili fazla bir fikrim yok.Bu sıralarda çok stresli zamanlar geçirdiğim için sanırım kitap başlığından dolayı aldım. Umarım beklentimi karşılar. (okuduysanız fikirlerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim)


Genel olarak şiir okumayı veya kendimce şiir yazmayı seven birisiyim. Açıkçası kitaplığımda hiç şiir kitabı yoktu. Bende bir yerlerden başlamak gerek düşüncesi ile Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağını aldım. Turgenyev İlk Aşk kitabını kitap yurdu sitesinden almadım. Migros'a gelen kitaplar arasında sadece bu kitap kalmıştı. Bende fırsat bulduğum bir zaman okurum diye aldım. 


Nuray Sayarı kitaplarını daha önce hiç okumamıştım. Arada bir burç yorumlarını okuyorum ama kitapları hiç dikkatimi çekmemişti. :D Bu kitabını bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine aldım. İçerisinde her konudan az az bahsediyormuş. Okuduğum kitap bittikten sonra bu kitaba başlamayı düşünüyorum. Hadi hayırlısı :D
Ben kitaplarımı ve defterlerimi çok sevdim. Tahminen ay sonuna kadar yeni bir kitap alışverişi daha yaparım. Bana tavsiye edebileceğiniz, kesin okumalısın dediğiniz kitaplar varsa önerilerinizi alırım.

Sevgiyle Kalın ❤

Devamını Oku »

7 Ağustos 2018 Salı

1.YAŞ DOĞUM GÜNÜ KONSEPT ÖRNEĞİ

Boğucu bir Salı gününden merhaba ❤
Bugün havanın nasıl olduğunu bir türlü çözemedim. Yağışlı gibi görünüyor ama inanılmaz bunaltıcı ve boğucu hissettiriyor. Bir an önce sadece yağmurun yağdığı havanın bunaltıcı olmadığı sonbahar mevsimi gelse de bol bol kahve içip, kitap okusak. Konuya böyle girince bu yazının bir kitap yorumu yazısı olduğunu zannetmiş olabilirsiniz ama bugün size farklı bir konu hakkında bilgi vereceğim.


Geçtiğimiz ay 12 Temmuz tarihinde yeğenimin doğum günü vardı.Ablam başka bir şehirde yaşadığı için, yanımıza tatile geldiği anı fırsat bilip, ilk doğum gününü birlikte kutladık. Fazla abartıya gerek olmadığını düşündüğümüz için kendi kendimize küçük bir organizasyon hazırladık. Ayrıca fazla bir masrafı olmadı. 

Biz ablamla birlikte küçük bir masa hazırlamayı tercih ettik. Yeğenime 1.yaş albümü hazırlamak istediğimi için bol bol fotoğrafı olsun istedik. Masa örtüsünü bir kumaşçı'dan metresi 6 TL ye aldık. 


Fotoğrafların yakından çekilmiş hali ne yazık ki yok. Elimdeki tek fotoğraf bu. Yaklaşık 45 tane minik fotoğraf çıkartıp masanın ön kısmına astık. Bu minik fotoğrafların altına küçük küçük notlar da yazabiliyorsunuz. Yani sevdikleriniz için güzel bir hediye olabilir. Yanlış hatırlamıyorsam 45 tane fotoğrafın fiyatı 50 TL civarındaydı.


Bu tarz süsleri her yerde bulabiliyorsunuz. Biz safari, çiftlik karışımı bir şey yaptığımız için hepsini bir arada kullandık. Bunlar bize en fazla 20 TL gibi bir fiyata geldi.


Tabi kullanılan her şeyi satın almadık. Kullandığımız ürünlerin içerisinde evimizde daha önceden almış olduğumuz veya kullandığımız ürünlerde vardı. Bunlar için herhangi bir masraf yapmadık. 


Masada en tatlı duranlardan birisi bu süt dolu şişelerdi. Sanırım herkesin en çok beğendiği bunlardı. Şişeleri İnternet'den sipariş verdik. Kapaksız limonata şişesi olarak geçiyor. Kapakları olmadığı için aldığımız kumaştan biraz parçalar keserek ağızlarını bu şekilde kapattık. (12 tanesi 23 TL)
Altında ki sepeti şans eseri bir mağaza da bulduk. Yine şansımıza %50 indirim vardı ve 2 tanesini 20 TL'ye aldık. 

Elimizde bir sepet boşa çıkınca ve çiftlik tarzında bir masa da olunca en iyisi yumurta koymaktı. Ayrıca sepetin içinde ve masada çok tatlı durdular. (Yumurtaların tanesi şaka şaka :D)
Sepetlerin içine serptiğimiz samana benzer ipi de internet'den sipariş verdim. Doğal rafya saman ip dediğiniz zaman karşınıza çıkıyor. Ayrıca doğum günü malzemeleri satan yerlerde de bulabilirsiniz. 5 TL gibi bir fiyatı olması lazım. 


Kalın kütük yine evdeki malzemelerden birisiydi ama kovaların tanesini 1 TL'ye doğum günü malzemeleri satan bir yerden aldık. Solucan jelibonlar da ayrı bir hava kattı bence :D 


İçlerinde aldığımıza en çok sevindiğim malzeme bu ayaklı yazı tahtası oldu. Çünkü bir bookstagram hesabım olduğu için (bknz:kitapdetektifii) orada bol bol kullanabilirim diye düşünüyorum. Fiyatı 50 TL civarındaydı. 
Ne yazık ki büyük pastanın resmini çekmeyi unutmuşuz. Direk yeme fazlına geçildi sanırım :D
Bizim Çınarın 1.yaş gününe yaptığımız doğum günü bu şekildeydi. Dediğim gibi çok fazla bir masraf olmadı. Ayrıca saatlerce uğraştıran bir masada hazırlamadık. poğaça,börek ve tatlı kısımlarını annem hallettiği için biz de ablamla rahat rahat masamızı hazırlamış olduk. Zaten onlar da masaya koyulduğu zaman baya yoğun gösteriyor. Belki içlerinde hoşunuza giden, size fikir olabilecek birkaç şey yakalarsınız ve az da olsa yardımcı olur diye düşündüğüm için paylaşmak istedim. Fikirlerinizi yorum kısmından paylaşırsanız çok sevinirim. 

Sevgiyle Kalın ❤






Devamını Oku »

2 Ağustos 2018 Perşembe

GECE EVİ SERİSİ İHANET KİTAP YORUMU

Merhaba sevgili blog ailem ❤


Bugün sizinle birkaç yazı önce paylaştığım bir serinin 2.kitabını paylaşacağım. Serinin ilk kitabının olduğu yazıya ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz. Bence mutlaka o yazıyı da okuyun çünkü serinin ilk kitabı hakkında bilgi sahibi olmayınca anlamak zor olabilir.


GECE EVİ SERİSİ İHANET KİTAP YORUMU:

Serinin ilk kitabı İşaret de kitabın ana karakteri Zoey Kızılkuş bir iz sürücü tarafından işaretlenip Gece evine götürülür. Zoey işaretinin içi dolu olan ilk vampir çaylak olduğu için gece evinde tüm gözler onun üzerindedir. Bu kitapta yetenekleri tek tek ortaya çıkan Zoey'in en yakın arkadaşları en büyük destekçisi ve olurken, eğitmeni ve çok sevdiği Neferet düşmanı haline gelir.Yazar bize bu kitapta güzel bir kurgu hazırlamış çünkü ilk kitabında okuyan herkes Neferet'in yardımsever ve iyi bir Vampir olduğuna inanmıştı. Ancak kitabın sonlarına doğru Neferetin nefretten türeyen bir vampir olduğunu öğreniyoruz ve kötülüğün kokusunu almaya başlıyoruz. Zoey kızılkış bu konuda bizi gerçeklerle yüzleştirmekte geç kalmıyor. Afrodit'in gördüğü görüşler sayesinde Neferetin gerçek yüzünü görmeye başlıyor. Bir yandan Neferet ile uğraşırken bir yandan da arkadaşlarından birinin ölümü ile yüzleşmeye çalışıyor.

                                           Görsel Google görseller sayfasından alınmıştır. 

Bu kısımdan sonrası yüksek dozda spoiler içerir.

Sonunda spoiler vereceğim kısımları anlatmaya başlayabilirim :D Kitabı okumadıysanız bu kısımları okumanızı tavsiye etmem çünkü kitabı neredeyse bütün olayları ile kurcalayacağım. O yüzden heyecanınızı kaybetmeyin. Kitabın ana karakteri olarak Zoey Kızılkuşu seviyorum ama serinin ilk kitabını anlatırken bahsettiğim gibi Afroditi yani kötü karakteri daha çok seviyorum :D Zoeyde rahatsız olduğum şeylerden birisi çok fazla erkeklerle ilgileniyor. Vampir olduğu için hormonları mı değişti bilmiyorum ama bazen okurken "yuh be kızım birinde karar ver artık" demedim değil.
Vampir olmadan önce Heath diye bir çocukla sevgiliymiş onu anladım. Çocukta geçmişinden bir parça olduğu için bırakamıyor onu da anladım. Hadi gece evinde herkesin gözünün kaldığı yakışıklı çocuk Erik Night ile sevgili oldun onu da anladım da öğretmenin Loren'den ne istedin :D İşin kafa karıştıran kısmı kızımızın bu çocukların hepsini aynı anda idare etmesi oluyor. Sanırım biraz çapkın bir ana karakterimiz var. :D
İşin flört kısmını geçelim ve dostluk kısmından birazda spoiler verelim. Genelde okuduğum kitaplarda duygusal bir sahne olursa hemen gözlerim dolar ve bu sahne ölüm sahnesiyse şüphesiz ağlarım. Bu kitapta beni en çok Zoey Kızılkuş'un hem oda arkadaşı hem de en yakın arkadaşı Stevie Rae'nin aniden ölmesi üzmüştü. Bedeninin değişimi reddettiği için öldüğünü düşünmüştük ama serinin ilerleyen bölümlerinde öyle olmadığını öğreniyoruz.
Kitapta okumaktan en keyif aldığım kısımlar Afrodit'e gelen görüşlerdi. Özellikle o görüşleri kendi bedeninde hissetmesi ve yaşadığı duygu değişikliği benim en sevdiğim olaylar arasına girmeyi başardı.Bu kitap hakkında bu kadar spoiler yeter sanırım devamı diğer kitaplara inşallah :D

Siz bu seriyi okudunuz mu? Kitap hakkında neler düşünüyorsunuz yorum olarak paylaşırsanız çok sevinirim.

Sevgiyle Kalın ❤







Devamını Oku »

31 Temmuz 2018 Salı

DENEBUNU HAZİRAN AYI KUTUSU



Ayları biraz geriden takip ettiğim ve yazıları ona göre yazdığım doğrudur. :D
Gördüğünüz gibi Temmuz ayını bitirmek üzereyiz ama ben haziran ayının denebunu kutusunu yeni paylaşıyorum. Bu ufak gecikmeden dolayı affınıza sığınıyorum ^^

DENEBUNU HAZİRAN AYI KUTUSU

Geçen ay gönderilen denebunu kutusu biraz yeğenime yaradı. İçerisinden Prima kutusu içerisinde 4 adet külot bez çıktı. Normalde de prima markasını kullandığımız ve memnun kaldığımız için gönül rahatlığı ile kullanabildik.

KNORR ÇEŞNİ DENEBUNU

Knorr ürünleri kullanmayı seven bir aile olduğumuz için ve özellikle çeşniyi bol bol tükettiğimiz için
kutunun içerisinden knorr çıkmasına sevindik. Bu çeşniler arasında özelikle Sarımsaklı yoğurt çeşnisini ve jajun baharatlı patates çeşnisini çok sevdim.

LA PETİT UNİVİTA DENEBUNU

Son olarak kutudan çıkan diğer ürünler ise la petit marseillais markasın ait bir duş jeli ile Univita markasına ait argan yağlı bir bakım kremi oldu. La petit markasının daha önceden duş jellerini ve sıvı sabunlarını kullandım. Duş jellerinin kokusunu ve nemlendirmesini seviyorum. Univita markasını ise daha önceden hiç duymadım. Gönderdikleri minik kremi kullandım hafif yağlı bir his bırakıyor ama yumuşacık yapıyor. Onun dışında pek bir fikrim yok. Eğer siz bu markanın ürünlerini kullandıysanız yorumda belirtebilirsiniz.

Bana gelen haziran ayı kutusunun içerisinde bu ürünler vardı. Temmuz kutusuna yetişememiş olmanın burukluğunu yaşıyorum :D Diğer denebunu kutularını görmek için aşağıdaki yazılara tıklayabilirsiniz.

Dennebunu Ekim Ayı kutusu, Denebunu Aralık Ayı kutusu, Denebunu Mayıs Exclusive Kutusu ☺


Sevgiyle Kalın ❤


Devamını Oku »

26 Temmuz 2018 Perşembe

BİTEN ÜRÜNLER (MAYIS - HAZİRAN) ıı

Merhaba sevgili blog ailem ❤

Gördüğünüz gibi arayı fazla uzatmadan tekrar geldim :D Bugün hafta içerisinden atacağım tüm yazılarında bir planını yapacağım. Eğer işlerden vakit bulabilirsem belki yedek de durması için birkaç yazı bile yazabilirim. Geçen hafta Biten Ürünlerin 1. kısmını atmıştım. (bknz:Biten Ürünler I)
Bugünde bitirdiğim diğer ürünleri paylaşıp, yorumlayacağım.


1-) Listerine Advanced White & Listerine Cool Mint  Ağız Bakım Suyu
Genelde dişlerimi fırçaladıktan sonra ağız bakım suyu kullanmayı seviyorum. Birçok ürün denedim ama içlerinde en sevdiğim Listerine advanced white oldu. Ağızda uzun süreli bir ferahlama sağlıyor. Aynı zamanda düzenli kullanımda dişlerin rengini açtığını yani beyazlattığını gözlemledim. Benim ağız içim hassas olduğu için ilk kullanımlarda yara yapmıştı ama daha sonra alıştı. Gayet memnunum. Listerine Cool Mint ağız suyunu ise genelde seyahat edeceksem yanıma alıyorum.Ondan da memnunum.

2-) Clinomyn Diş Macunu
Bu diş macununu ağızda oluşmaya başlayan sarı lekeler için almıştım. Lekeler için düzenli bir kullanım olmadan fayda etmeyeceğini bilmeme rağmen sadece bir tane kullanmakla yetindim. O yüzden çok bir etkisi olmadı. Ama temizlerken ağız içinde bıraktığı ferahlığı sanırım denediğim hiç bir diş macununda bulamadım. Denk gelirsem tekrar alırım.

3-) Signal White Now Diş Macunu 
Diş macunları hakkında aman aman bir yorum yapılmıyor. Çünkü bir diş macunundan fayda görmek istiyorsanız düzenli bir şekilde kullanmanız gerekiyor.Benim bir diş macununa ihtiyacım varsa ilk alacağım signal oluyor. Yeni bir ürün denemek istemiyorsam veya güzel bir indirim yoksa bu macunu tercih ediyorum. Gayet memnunum.


4-) Gliss İntense Therapy Sıvı Saç Kremi 
Elle Beauty Box kutusu ile birlikte gelen Gliss markasının bu sıvı saç kremi, en sevdiğim ürünlerden birisi oldu. Genelde duştan sonra hafif nemli saçlarıma uygulayıp, şekil vermek için kullandım. Saçları yumuşacık yapıyor ve kolay taranmasını sağlıyor. Ürünün olumlu yönleri çok fazla ama ben en çok kokusunu sevdim. İndirim zamanında birkaç tane alacağım.

5-) Egos Milky Durulanmayan Saç Köpüğü 
Glis İntense sıvı saç kreminden sonra kokusuna aşık olduğum diğer bir üründe Egosun durulanmayan saç köpüğü oldu. Süt veya krema tarzı kokuları sevmeyenler kokusunu biraz ağır bulabilir. Çünkü yoğun bir kokusu var. Ben bu ürünü saçlarımın elektriklenmeye başladığı zamanlarda çok kullandım. Arada sırada da şekil vermek için kullandım. İki işlemde de gayet başarılı. Fiyatı uygun olduğu için tekrar alabilirim.


6-) Nip + Fab Temizleme Pedleri
Bu ürünün yazısına buradan ulaşabilirsiniz. Detaylı bir yazısı bulunduğu için fazla yorum yapmayacağım. Temizleme pedi olarak çok başarılı bir marka ve görevini gayet iyi yerine getiriyor. Cildimde ki lekelerin rengini açmak da bana çok yardımcı olmuştu. Ayrıca düzenli kullanımda cildi aydınlık ve sağlıklı gösteriyor. İndirim zamanında kesinlikle tekrar alacağım.

7-) 24K Gold Hidrojel Maske 
Maske kullanmayı ve özelikle Kore maskelerini kullanmayı çok seviyorum. Ancak bu maskede biraz hayal kırıklığı yaşadığımı söylemeliyim. Fiyatı diğer maskelere göre çok daha pahalı ama etkisinin fiyatını hak ettiğini düşünmüyorum. Kullandığım zaman yüzümü yapış yapış yapmıştı ve cildimde kaldığı süre boyunca pek rahat hissettirmedi. Cildimi kullandığım diğer maskeler ile aynı oranda nemlendirdi. Yüksek fiyatlı ancak düşük performanslı bir maske olduğu için tekrar almam.

8-) Olay Göz Çevresi Kremi
Bu kremi Rossmann mağazasından, orada çalışan bayanın tavsiyesi üzerine almıştım. Göz altlarım da bulunan şişliği indirdiği için memnun kalmıştım. Özelikle göz çevresi kremlerinde kararlı davranıp uzun bir süre tek bir ürün ile devam ediyorum. Olay'ın bu göz kremini tekrar almak için Rossmann mağazasına gittiğimde başka bir bayan Olay markasının ülkemizden çekildiğini ve kullandığım göz kreminin 30 yaş üstü olduğunu söylemişti. (Ben 21 yaşındayım) Hatta yanlış kullanımdan dolayı bir olumsuzluk olma ihtimalini söyledi.Neyse ki bende öyle bir durum olmadı.
Sizde bir ürün almadan önce mutlaka araştırın ve her çalışanın söylediğine inanmayın.

9-) Ritüel de Beauty Siyah Nokta Bandı (Bim)
Uygun fiyata kullandığım en başarılı siyah nokta bandı tacını, bimin bu ürünü taşıyor. Haftada bir defa kullanmayı tercih ediyorum ve her ay 1 kutu mutlaka alıyorum. Yazısına ulaşmak için buraya tık...

10-) Yves Rocher Hydra Vegetal Jel 
Bu jeli Yves Rocher mağazasından kart çıkardığım için hediye etmişlerdi. Yanında bir tanede de küçük krem vardı. Ben jeli birkaç defa kullandım ancak cildimde sivilce yaptığı için kullanmayı bıraktım. Tekrar almam.

11-) Rivel de Loop Pure Skin Siyah Nokta Bandı 
Kullandığım ve memnun kaldığım bir başka siyah nokta bandı da Rive de Loop markasına ait. Bimin siyah nokta bandı kadar başarılı değil ama uygun fiyatlı işe yarar bir ürün. İhtiyacım olduğunda tekrar alırım.

Benim son zamanlarda bitirdiğim ürünler bunlardı. Sizin bu ürünler içinde kullandığınız ürünler varsa yorum kısmından yazarsanız sevinirim.

Sevgiyle Kalın ❤













Devamını Oku »