31 Mart 2018 Cumartesi

MİM: BLOG YAZARINI TANIMA

Merhaba Sevgili blog ailem ❤


Birçok blog arkadaşımın yapmış olduğu "blog yazarını tanıma" mimlerini büyük bir keyifle okuyordum. Sonra dedim ki bende bir mim yazısı yazayım. Belki beni de tanımak isteyenleriniz vardır. Ayrıca mimi başlatan kişi kim bilmiyorum ama ne iyi etmişte başlatmış :D
Bu arada fotoğraf yeni oluşturduğum gezi notlarım kısmından bir parça ^^

1-) Nerelisin?

Çankırılıyım ama Ankara'da doğup Ankara'da büyüdüm.

2-) Burcun nedir? 

En sevdiğim sorulardan birisi burç sorusudur. Sanki çok Astrolojiden anlıyormuş gibi gördüğüm her insana "Burcun ne?" diye sorup, daha sonra "aaa o zaman inatçısın,o burçta çok kıskanç oluyor ya" falan diye yorumlar yapıyorum. Kendimce eğleniyorum diyelim :D
Ben başak burcuyum ve burcumun tüm özelliklerini taşıyorum. Aşırı duygusal bir yapıya sahibim ancak güçlü görünmek için kırılmamış veya umursamıyormuş gibi davranırım. Bu burcum ile mi alakalı yoksa yapı meselesi mi hiç bilmiyorum.

3-) Bloglarda en çok ilgini çeken nedir?

Bloglarda ilk önce samimi ve sıcak bir blog olmasına bakarım. Yazı beni içine çekmese de anlatımın içine çekmesi lazım. Ayrıca neden bilmiyorum ama genelde yazılan bir yazının yorum kısmına da bakıyorum. Yorumları ve o yorumlara blog sahibinin nasıl cevap verdiği çok dikkatimi çekiyor.

4-) En sevdiğin mevsim?

Kesinlikle ilk bahar ve sonbahar mevsimini çok seviyorum. Böyle rüzgar hafif hafif eserde üşümeyecek şekilde insanın içini titretir ya, oksijensiz kalmış gibi havada ki mis gibi bahar kokusunu içinize çekersiniz işte bu mevsim benim mevsimim.

5-) Yabancı dil biliyor musun?

Derdimi anlatacak kadar İngilizce biliyorum. Anlıyorum ama konuşamıyorum lafının somut bir örneği olabilirim :D Ayrıca Kore fanı olduğum günden beri Koreceye ilgi duyuyorum.

6-) Boş zamanlarını nasıl değerlendiriyorsun?

Aslında çok boş zamanımın olduğunu söylemem. Hafta içi tüm vaktim iş yerinde bitiyor. Bu yüzden hafta sonu bana kalıyor. 2. üniversite okuyorum. Onun sınavlarına çalış,Kpss çalış derken zaman nasıl geçiyor anlamıyorum. Ders çalışmadığım zamanlarda ise yeni tarifler deniyorum, kitap okuyorum, sinemaya gidiyorum, arkadaşlarımla buluşuyorum ve ailemle vakit geçiriyorum.

7-) En son hangi kitabı okudun?

Kim Van Alkemade - Sekiz numaralı yetim kitabını okudum.(bknz: Sekiz Numaralı Yetim)

8-) Hayatında pişman olduğun bir şey anlatır mısın?

Çok şükür bu zamana kadar bir pişmanlığım olmadı. Genelde "keşke" demektense "iyi ki" demeyi tercih ediyorum. Kötü bir tecrübe yaşasam bile ondan bir ders almışsam benim için önemlidir. Tabi ki hayatta keşke dediğim şeyler de oluyor ancak bunların hiç birisi pişmanlık boyutunda değil.

9-) Tuttuğun takım var mı?

Evet Fenerbahçeliyim ^^


10-) Çantandan eksik etmediğin şeylerden bazılarını yazar mısın?

Çantamda mutlaka bir kitap ve not defteri bulunduruyorum. Kulaklığım olmadan evden çıkmam ve mutlaka yedek kulaklık bulundururum. Onun dışında parfüm,makyaj çantam,mendil,cüzdan, okuma gözlüğüm ve powerbank şeklinde sayabilirim. Ayrıca sırt çantasından başka bir çanta kullanamam.(Hepsini saydım.Vur deyince öldürmek bu oluyor galiba :D)

11-) En sevdiğin içecek?

Çikolatalı süt ^^

12-)Ve son olarak bloğundan hiç para kazandın mı?

Adsense reklamlarını daha yeni aldım zaten oradan para kazanmak çok kolay değil. Hürriyetin vermiş olduğu bir reklamdan dolayı hesabımda çok çok küçük bir miktar var ancak hem parayı birikmeden alamıyorsunuz hem de kesintili alıyorsunuz. Açıkçası Blog sitesini açarken hiçbir zaman para kazanmalıyım düşüncesinde olmadım. Yazmayı, başkalarının yazdığı yazıları okumayı ve insanlarla tanışmayı seviyorum.

Bu mimi yazarken oldukça eğlendim. Yapmayan varsa bence kesin yapsın :D Hatta yapmayan herkesi bu eğlenceli mime bende davet etmiş olayım.

Sevgiyle kalın ❤



























Devamını Oku »

28 Mart 2018 Çarşamba

URBAN CARE DRY SHAMPOO / KURU ŞAMPUAN İNCELEME

Merhaba sevgili blog ailem ❤

İT'S SO HİGH

Bu aralar kafamı kuru şampuanlara takmış durumdayım.En son Urban Care markasının bu kuru şampuanlarını kullanmıştım. Yeni bir kuru şampuan denemek yerine, şimdilik bu markanın tüm serisini denemeye çalışıyorum. Urban Care markasının, Selen Kozmetiğe ait bir Türk markası olması,ürünleri denememde ki en büyük etken oldu.. Bu durum gerçekten gurur verici ^^
Kuru şampuanları ben yazın fazla tercih etmiyorum. Çünkü zaten neredeyse her gün saçlarım su ile temas ediyor. Genel de kış aylarında veya acil durumlarda kullanmayı tercih ediyorum. Bu iki üründen birisi bitti,diğeri de bitmek üzere.Büyük ihtimal başka bir kuru şampuan ile yaz mevsimini geçiştiririm Şimdi tek tek bu kuru şampuanları incelemeye geçebiliriz.

URBAN CARE İT'S SO HİGH 


Bu kuru şampuanın vaatleri arasında saçı fazla kirden ve yağdan arındırmanın dışında saçlara hacim kazandırmak da yer alıyor. Bu şampuanın en çok kokusunu seviyorum. Aslında Urban serisinin tamamının kokusu çok güzel. Vaat ettiği gibi saça gerçekten hacim ve canlılık kazandırıyor. Özellikle benim gibi ince telli ve düz bir saça sahipseniz çok seversiniz.

URBAN CARE BLOOM BABY BLOOM 


Çok güzel ve ferahlatıcı bir çiçek kokusuna sahip olan Bloom baby bloom kuru şampuanı da, it's so high şampuanı kadar hacim vermese de saçın sönüklüğünü alıp başarılı bir şekilde canlandırıyor. İtiraf etmek gerekirse kokusundan dolayı, saçlarımın kuru şampuana ihtiyacı olmasa bile bir iki fıs sıkıyorum :D

URBAN CARE KURU ŞAMPUANLARI GENEL ÖZELLİKLERİ:
  • İki kuru şampuanın da özellikleri aynı olduğu için tek bir başlık altında toplamak istedim. Serinin birde hindistan cevizli kuru şampuanı var ama maalesef ben henüz onu deneyemedim. Bu yüzden denedikten sonra ayrı bir blog yazısı olarak yazmaya çalışacağım.
  • Kuru şampuanların hepsinde keratin kompleksi ve UV filtresi bulunuyor. 
  • Urban Care kuru şampuanlarının kullanımı da diğer kuru şampuanlar gibi. Saç diplerinize belirli bir uzaklıktan sıkıp,1 dakika kadar saçlarınıza masaj yaptıktan sonra şekillendiriyorsunuz. Ayrıca kullanmadan önce çalkalamanız gerekiyor.
  • Yağlanmayı gayet başarılı bir şekilde azaltıyorlar.
  • Benim saçlarımda herhangi bir ağırlık yapmadılar.
  • Saç diplerine sıkıldığı zaman beyaz pudralı görünümünün olmaması, en sevdiğim özelliklerinden birisi oldu.
  • Urban Care kuru şampuan yorumlarını okurken, birkaç kişinin ürünün saça fayda sağlamadığını ve yağlı görüntüyü yok etmediğinden şikayet ettiğini gördüm. Ben ilk kullanımda ürünü yanlış bir şekilde kullanmışım.Çok fazla uzaktan sıkmıştım ve masaj yapmamıştım. O zaman gerçekten saçtaki yağlanmanın azalmadığını gördüm. Ancak ürünün arkasında yazanları uyguladığınızda ve özellikle ürünü saçınızda biraz bekletip masaj yaptığınızda işe yarıyor. 
  • Ambalajlarının ne kadar sevimli olduklarını söylememe gerek yok sanırım 😍
  • Ben iki kuru şampuanı da Watsons indiriminden 19 TL gibi bir fiyata almıştım. 
Siz Urban Care kuru şampuanları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yorum olarak benimle paylaşırsanız çok sevinirim.

Sevgiyle Kalın ❤










Devamını Oku »

26 Mart 2018 Pazartesi

HAFTA SONU AİLECEK YAPILACAK 10 AKTİVİTE

Merhaba sevgili blog ailem ❤


Güneş'in yavaş yavaş gökyüzünde görünmesi ve yaz mevsiminin habercisi olan baharın gelişi ile insanların içine bir coşku düşüyor. Kışın getirmiş olduğu eve kapanma hissi, yazın kendisini dışarı atma hissi ile yer değiştiriyor. Yaz aylarında insanlar sevdikleri ile birlikte vakit geçirmek için çeşitli arayışlara giriyorlar. Özelikle aileler için bu arayış daha detaylı oluyor. Bende bugün sizler için hafta sonu ailenizle birlikte yapabileceğiniz hem eğlenip hemde çocuklarınızın gelişimine katkı sağlayabileceğiniz birbirinden eğlenceli 10 aktiviteyi paylaşacağım.

1) PİKNİK YAPIN
Piknik yapma fikri ilk duyulduğu zaman kulağa çok sıradan gelebilir. Mutlaka birçoğunuz ailenizle birlikte piknik yapıyorsunuzdur. Yapmayanlar için veya ihmal edenler için bu aktiviteyi tekrar hatırlatmak istedim. Piknik sepetinizin içerisine hazırladığınız birbirinden lezzetli yiyecekleri ve atıştırmalıkları doldurun. Eğlenmek için yanınıza ip, top veya salıncak alabilirsiniz. Böylece hem ailecek güzel bir vakit geçirir hem de doğa ile iç içe vakit geçirerek ruhunuzu dinlendirebilirsiniz.

2) SPOR YAPIN 


Spor yapmak yetişkinler için faydalı ve sağlıklı olduğu gibi çocuklar için de son derece faydalıdır. Özellikle gelişimleri ve stresle daha kolay baş edebilmeleri için önemlidir. Uzmanlara göre spor yapan çocuklar daha disiplinli ve hedefe odaklı oluyorlar. Sizde çocuklarınıza spor alışkanlığı kazandırmak için hafta sonlarını onlarla spor yaparak geçirebilirsiniz. Onlarla beraber gönlünüzce yürüyün,koşun, hoplayın veya zıplayın.


3) BİRLİKTE FİLM İZLEYİN 


Film izlemek genelde akşamları doğaçlama olarak yapılan bir eylemdir. Genelde çoğu insan ailecek planlanmış bir şekilde film izlemez. Siz film izleme günlerinizi planlayın. O zaman daha eğlenceli olduğunu göreceksiniz. Hafta sonu bir gün çocuklarınızla beraber yeşilçam filmi izleyin, başka bir gün komedi veya dram izleyin. Böylece hem çocuklarınızla vakit geçirmiş hem de film arşivinize yenisini eklemiş olursunuz. 


4) KAMP YAPMAYA GİDİN 



Kamp yapmak ülkemizde biraz geri plana atılsa da siz onu yapılacak aktiviteler de öne çıkarabilirsiniz. Sosyalleşmenin en kolay yollarından birisi olan kamp yapmak aynı zamanda çocuklarınızla yapacağınız eğlenceli bir aktivitedir. Kamp yapmak için mevcut yerlerden birisini seçip, çadırınız,sırt çantanız ve maceracı ruhunuz ile birlikte eğlenceye atılabilirsiniz.




5) BİSİKLETE BİNİN



Ailecek yapılacak en güzel etkinliklerden birisi şüphesiz bisiklete binmektir. Günümüzde bisiklet kullanımı oldukça yaygın olduğu için satın alabileceğiniz veya kiralayabileceğiniz bisiklet bulmakta hiç zorlanmazsınız.Bisiklet sürebileceğiniz yerleri araştırıp, güzel bir geziye çıkabilirsiniz.



6) ALIŞVERİŞ YAPIN 

Alışveriş yapmak insanın kendisini daha iyi hissetmesini sağlar. Ailecek veya sevdiklerinizle beraber alışveriş yapmak iyi vakit geçirmenizi sağlayacağı gibi, bireyler arasında ki fikir alışverişini de ortaya koyar. Böylece hem kendi zevkinizi ortaya koyarsanız hem de sevdiklerinizin düşüncelerinden faydalanırsınız.







7) BİRLİKTE KİTAP OKUYUN 


Kitap okumanın faydaları saymakla bitmez. Kitap okumak kişinin gelişimine önemli bir katkı sağlar. Dünyaya bakış açısını değiştirir ve hayal gücünü geliştirir. Kitap okumak 7'den 70'e herkesin hayatına olumlu bir şekilde dokunur. Bu yüzden sevdiklerinizle beraber yapacağınız okuma saatleri, hem okuma alışkanlığı kazanmanızı hemde yeni bilgiler öğrenmenizi sağlar.



8) OYUN SAATLERİ DÜZENLEYİN

Oyun oynamak sadece çocuklara özgü bir durum değildir.Bildiğiniz gibi yetişkinlere göre de eğitici ve eğlenceli oyunlar bulunmaktadır. Çocuklarınız yaş aralığına göre oynayabileceğiniz oyunlar bulup,boş vakitlerinizi bu şekilde eğlenceye dönüştürebilirsiniz. Ayrıca oynadığınız oyuna göre, bilgi ve becerilerinizi de geliştirmiş olursunuz.




9) BİRLİKTE YEMEK YAPIN 

Yemek yapmak kimi insana göre zahmetli kimi insana göre de eğlenceli bir iştir. Ancak ailecek mutfağa girip yemek yapma fikri kulağa çok hoş geliyor. Çocuklarınızın en sevdiği yemeği yaparken onlardan yardım alabilirsiniz. Böylece hem onlara bir sorumluluk yüklemiş hemde yardımlaşmayı öğrenmelerini sağlarsınız. Eminim bu şekilde ortaya daha lezzetli bir yemek çıkacaktır.


10) AĞAÇ DİKİN, BAHÇE İŞLERİ İLE UĞRAŞIN


Eğer küçük de olsa bir bahçeye sahipseniz bunu ailecek güzle bir vakit geçirmek için kullanabilirsiniz. Bahçenize çeşitli çiçekler,bitkiler veya ağaçlar dikip onlarla vakit geçirmeye çalışın. Ayakkabılarınızı çıkarıp ellerinizi toprağın içine daldırın. Eğer bir bahçeniz yoksa bile çeşitli ağaç dikme etkinliklerine katılabilir ve kendinize toprak ile uğraşma fırsatı yaratabilirsiniz. Böylece negatif enerjinizi toprağa aktarır ve stresten de uzaklaşmış olursunuz.

BONUS: SEVDİKLERİNİZLE BİRLİKTE TATİLE ÇIKIN 



Son olarak iş stresinden veya okul stresinden uzaklaşmak için ailenizle birlikte kaçamak bir tatil yapabilirsiniz. İster hafta sonlarını değerlendirebileceğiniz bir tatile çıkın, isterseniz de günübirlik gezilere katılın. Her şekilde sevdikleriniz ile birlikte tatil yapmak iyi gelecektir.





Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Hafta sonlarını veya boş zamanlarınızı bu şekilde değerlendirebilirsiniz.

Sevgiyle Kalın ❤









Devamını Oku »

23 Mart 2018 Cuma

SEKİZ NUMARALI YETİM ( KİM VAN ALKEMADE) - KİTAP YORUMU

Merhaba sevgili blog ailem ❤

Cuma günlerini, okuduğum kitapları yorumlama ve sizlerle paylaşma günü ilan ettiğim için, bugün birlikte son kitap alışverişimde aldığım (bknz: kitap alışverişi) Sekiz numaralı Yetim kitabını inceleyeceğiz.



Sekiz Numaralı Yetim Kitabının Konusu:

New York'un Yahudi yetimhanelerinde geçen, geçmiş ve şimdi ki zamandan kesitler verilerek anlatılan bu kitabın ana konusu intikamdır. Rabinowitz ailesinin dağılmasından sonra Sam ve Rachel adındaki iki kardeş yetimhaneye verilir. Rachel henüz 4 yaşında olduğundan Yahudi küçük çocuklar evine yerleştirilir. Bu ev Rachel'e zor zamanında sahip çıkmış gibi görünse de işin aslı öyle değildir. Tek amacı isim yapmak ve yaptığı deneyler ile tanınmak olan Dr. Mildred Solomon evden deneyi için uygun olan çocukları seçerek onlar üzerinde çeşitli hastalıkların tedavilerini ve tepkilerini gözlemlemeye başlar. Rachel da bu süreçte Dr. Solomon'un sekiz numaralı deneyi olur. Bu deneyler sonucunda Rachel kel alır ve bir daha saçları çıkmaz.
Aradan geçen 35 yıl bir süreden sonra Rachel artık yaşlanmış ve kendi hayatını kurmuştur. Yaşlı Yahudiler evinin ölümcül hastalar koğuşunda bir hemşire olarak hayatına devam eder. Bir gün ölümcül bir hasta gelir ve Rachel bu hastanın Dr. Solomon olduğunu öğrenir. Dr.Solomon'un gelmesi ile birlikte sır perdesi adeta açılır ve Rachel araştırmaları sonucunda onun yaptığı deneyler yüzünden kel kaldığını,anne olamayacağını ve göğsünde bir tümör çıktığını öğrenir. Öğrendiği gerçeklerden sonra tek istediği Dr. Solomon'dan intikam almaktır.



Kitap Hakkındaki Yorumlarım:

Kitabın konusunu çok fazla ayrıntıya girmeden anlatmaya çalıştım. Çünkü kendi düşüncelerim ile sizi etkileyip merak ettiğiniz bir kitabı benim yüzümden okumamanızı istemem. Açıkçası bende bu kitabı  konusu çok ilgimi çektiği için ve tanıdığım birinin tavsiyesi üzerine almıştım. Konusundan dolayı hem dram ağırlıklı hem de sürükleyici bir kitap olduğunu düşünmüştüm ancak hiç de öyle olmadı. Normalde bir kitabı bitirdikten sonra kapağını kapatıp bende uyandırdığı düşünceleri ve duyguyu hissetmeye çalışırım. Bu kitabı bitirdiğim de hissettiğim tek duygu  hayal kırıklığıydı.
Kitap ilk sayfalarında okuyucuyu içine çekmeye başarıyor. Rachel ve kardeşi Sam'in başına gelenlere üzülerek ilk sayfaları çok çabuk okudum ancak kitabın ortalarına geldiğimde sürekli bir heyecan aradım. Kitap bana aradığım akıcılığı ne yazık ki veremedi. Olaylar arasında ki bağlantı çok kopuk bir şekilde ilerledi. Sanki sadece kitabın ana kahramanı Rachel değilde herkes gibiydi. Genelde kitabın ana kahramanına ısınamadığım zaman ister istemez onunla ilgili olan hiç bir satıra ısınamıyorum. Maalesef bu kitapta Rachel karakterine hiç ısınamadım. Hatta Amelia'nın kızıl saçları,Dr. Solomon'un hırsı veya Sam'in asiliği bile beni kendisine daha fazla çekti diyebilirim. Kitabın konusu ne kadar güzel olursa olsun anlatımın bir akıcılığı olmayınca pek önemi olmuyor.
Okuduğum kitapların hiç birisini zaman kaybı olarak değerlendirmek istemiyorum. Çünkü hiç beğenmediğim bir kitap bile bir cümlesi veya bir sayfası ile beni etkileyebiliyor. Ancak bu kitap benim için biraz zaman kaybıydı.
Bunun nedeni kitabın yavaş ilerlemesi veya konusu değil tamamen kitabın baskısı ile alakalı bir durum.Yaklaşık 415 sayfalık olan bu kitabı, bir hafta içerisinde 300. sayfaya kadar okuyabilmiştim. Sizlerle son okuduğum kitabı paylaşmak istediğimden, dün akşam geç saatlere kadar kitabı okudum ve bitirdim. Ancak kitabın baskısında bir hata vardı. Sanırım o sayfadan sonra bir 25-30 sayfa arasında karışıklık olmuş.O sayfaları atlayıp anlayabildiğim kadarı ile sonunu okumaya çalıştım ancak keşke sonunu okumak yerine kendi kafamda tasarladığım sonu hatırlasaydım. Çünkü son çok askıda kaldı. Bu da bana acaba kitabın 2. serisi çıkacak mı diye düşündürdü.

Benim sekiz numaralı yetim kitap yorumum bu şekildeydi. Yazar Kim Van Alkemade'nin daha önce hiç bir kitabını okumadığım için hakkında söyleyecek bir şeyim yok. Sizde kitap hakkındaki düşüncelerinizi yorum kısmından benimle paylaşırsanız çok sevinirim.

Sevgiyle Kalın ❤




Devamını Oku »

21 Mart 2018 Çarşamba

BİTEN ÜRÜNLER (KOZMETİK)

Merhaba sevgili blog ailem ❤


Uzun zamandır bir bitenler yazısı yazmıyordum.Baktım ev çöplüğe dönecek en iyisi bitenlerin tamamını toplayıp bir yazı yazayım dedim. Sonra baktım onların hepsini bir yazıda yazmam da çok zor olacak. O yüzden bu şekilde gruplandırıp yazmaya karar verdim. İlk olarak son zamanlarda bitirdiğim kozmetik ürünleri sizlerle paylaşacağım. Daha sonra saç bakım,cilt bakım diye devam ederim. Ürünlerin hiç birisinin daha önceden yazısını yazmadığım için,yorumlarımı da paylaşacağım.


1) Gabrini 3 in 1 Fondöten 

Gabrini fondöteni yanlış hatırlamıyorsam 1.5 sene önce almıştım ancak ürünü bitireli neredeyse 6-7 ay gibi bir süre oldu. Genelde aldığım ürünlerin kullanım sürelerine dikkat ediyorum. Gabrini fondöteni cam bir şişenin içinde ve pompalı bir ürün. Pompalı olmasından dolayı kullanması oldukça kolay. Orta derecede bir kapatıcılığı var ve kalıcılık olarak da fena değil. Bu fondötenin rengi bana koyu gelmişti diye hatırlıyorum çünkü her seferinde cildime ilk sürdüğümde cilt ile bütünleşiyordu, ama bir süre sonra rengi koyu bir hal alıyordu. Bu yüzden tüm doğallığını kaybediyordu. Ben önemli günlerde kullana kullana bitirdim. 15 TL gibi bir fiyata almıştım.Fiyatının uygun olmasından dolayı şans verilebilir.

2) Rimmel London Match Perfection Kapatıcı 

Match Perfection, uygun fiyatlı kapatıcılar arasında çok severek kullandığım bir kapatıcı. Orta derecede bir kapatıcılığı var. Bu ürünü aynı zamanda aydınlatıcı olarak da kullanabiliyorsunuz. Aydınlatması oldukça başarılı. Hafif ve kremsi bir yapıya sahip olduğundan kullanımı da oldukça kolay.Bende çizgilere dolma veya kuruluk yapmadı. Benim için bu ürünün en kötü yanı çok çabuk bitiyor olması, en iyi yanı ise sanırım indirimlerde gayet uygun bir fiyata gelmesidir. Ben %50 bir indirimde Watsons mağazasından 12 TL'ye almıştım. Hatta fazla fazla aldım ve birini ablama hediye ettim. Benim kullandığım 01 İvory rengiydi.

3) Gabrini Kapatıcı

Aslında bu kapatıcı hakkında söyleyecek pek fazla bir şeyim yok. Gabrini fondötenle aynı anda almıştım ancak bir süre kullandıktan sonra kaybetmiştim. Geçenlerde tekrar buldum ama süresi geçtiği için kullanmaya cesaret edemedim ve maalesef bitirmeden çöpe giden bir ürün oldu. Hatırladığım kadarıyla kapatıcılığı bana yeterli gelmemişti ve ciltte bir süre durduktan sonra pul pul olmaya başlamıştı.


4) Essence I love Extreme Me Volume Maskara

Denediğim essence ürünlerinin neredeyse hepsini çok severek kullandım ve tekrar satın aldım. Aynı şekilde bu maskarayı da bittikçe satın alıyordum. Fazla ıslak yapılı olmasından dolayı kimisi tarafından sevilmezken, kirpiklere verdiği hacimden dolayı kimisi tarafından da el üstünde tutuluyor.
Bende ıslak yapısını sevmiyorum ancak verdiği hacim hiç de yabana atılacak gibi değil. Kirpikleri neredeyse kaşınıza kadar uzatıyor. (tamam belki biraz abartmış olabilirim)
İndirimde 10 TL'ye kadar düşüyor.

5) Rimmel London Argan Yağı İçeren Wonderfull Maskara 

Rimmel'in bu maskarasının, içerisinde bulunan argan yağı sayesinde kirpikleri beslediği ve uzamasına yardımcı olduğu söyleniyor. Ben çok dikkat etmediğim için ve düzenli kullanmadığım için bu konu hakkında kesin bir şey söyleyemem. Kirpikleri tek tek ayırmak konusunda çok başarılı ancak hacim verme konusunda yetersiz bir maskara. Günlük kullanımlarda veya çok fazla makyaj yapmak istemediğinizde kullanılabilir. Ben bu maskaranın yapısını çok seviyorum. Sürdüğünüz zaman kirpikleriniz de bir ağırlık yapmıyor ve temizlenmesi de çok kolay. Fiyatı 17 TL olması lazım. Tekrar alabileceğim bir ürün.

6) Maybelline Colossal Go Extreme Black Maskara 

Maskaraları o kadar hunharca kullanmışım ki gördüğünüz gibi üzerilerinden yazıları bile silinmiş. Bu maskarada benim genelde günlük olarak kullandığım maskaralardan bir tanesiydi. Genelde tüm maskaraları 2 kat uyguluyorum. Eğer yapısı fazla ıslaksa tek kat yeterli oluyor. Aksi takdirde  kirpikler birbirine yapışıyor ve örümcek bacağı diye tabir ettiğimiz görüntü ortaya çıkıyor. Ancak bu maskarada 2. katı sürerken biraz zorlandığımı hatırlıyorum. Çok çabuk sabitlendiği için eğer hızlı süremezseniz, 2. katı sürerken zorlanabilirsiniz. Kirpiklere rengini gayet iyi veriyor ve birbirine fazla yapıştırmıyor. Hacim vermesi de orta derece. Bu maskarada dökülme veya akma gibi bir problem yaşamadım. Genel olarak memnun kaldığım bir maskara oldu. Fiyatını ne yazık ki hatırlamıyorum.

7) Flormar Precious Curl Mascara

Bu maskara Elle beauty box kutusunun içinde gelmişti. İlk denediğim de yapısı çok ıslak geldiği için ve uygulanması biraz zor olduğu için korktum ancak zaman içerisinde kıvamı oturdu. Kirpiklere verdiği hacmi ve siyahlığını çok belirgin bir şekilde vermesini çok sevdim. Hiç elimden düşürmediğim için ve maskaranın boyutu küçük olduğundan hemen bitti. Genel olarak memnun kaldım ancak fiyatı bu boyutta bir maskara için biraz pahalı geldi. 40 TL gibi bir fiyatı var. Büyük ihtimal indirim zamanında tekrar şans verebilirim.

8) Nyc Şeffaf Kaş Jeli (Maskara)

Kaş maskarası olarak kullandığım ilk ürün olduğu için herhangi bir karşılaştırma yapamıyorum. Kaş ve kirpik maskarası olarak geçmesine rağmen ben bu ürünü sadece kaşlarım için kullandım. Fırçası şeffaf bir maskara için fazla büyük geldi ancak çok yumuşak olduğu için kaşlara zarar vermiyor. Jöle gibi sert olur diye korkmuştum ancak öyle bir şeyde yaşamadım. Islak bir görüntü oluşturmaması da hoşuma gitti. Gün içerisinde  gözlemlediğim kadarıyla kalıcılığı fena değil. Ben bu şeffaf maskarayı Watsonsdan 10 TL gibi bir fiyata almıştım.

9) Essence long Lasting Göz Kalemi (01 Black)

Essencenin göz kaleminin en sevdiğim yanı yumuşak olması ve sürümünün çok rahat olmasıydı. Normalde benim gözüme sürdüğüm neredeyse bütün göz kalemleri akıyor ancak bunda öyle bir problem yaşamadım. Bu yüzden bittikçe yenisini alıyorum. Rossman mağazasından indirim de 3,5 TL'ye almıştım. Eğer göz kalemleri ile ilgili problem yaşıyorsanız bence essence kalemlerine şans vermelisiniz.


Benim son zamanlarda bitirdiğim kozmetik ürünleri bu şekildeydi. Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Sizin bu ürünler içerisinde kullandığınız, memnun kaldığınız veya sevmediğiniz ürünler var mı?


Sevgiyle Kalın ❤











Devamını Oku »

19 Mart 2018 Pazartesi

WET N WİLD COMFORT ZONE FAR PALETİ İNCELEME

Merhaba sevgili blog ailem ❤

Bugün size yazısını uzun bir süredir yazmak istediğim,Wet n Wild Comfort Zone far paletinden bahsedeceğim.Uzun bir süredir herkeste bu paleti görüyordum. Özellikle kullanım kolaylığı ve pigmenasyonu ile ilgili aldığı övgüler beni epey bir meraklandırmıştı.Bende ilk olarak Comfort Zone paletini araştırıp,hakkındaki olumlu ve olumsuz tüm yorumları okuduktan sonra paleti almaya karar verdim.


Bu palet benim günlük hayatta işimi oldukça kolaylaştırdı. Küçük bir  boyutunun olmasından dolayı,çantaya atıp dışarı çıkmak içinde çok uygun. Far kullanmayı sevmeyen ben bile, aldığım günden beri elimden düşürmüyorum. Henüz aldığım bir far paletinin dibini göremedim ama sanırım bu palet bir ilk olacak.


WET N WİLD COMFORT ZONE FAR PALETİ GENEL ÖZELLİKLERİ:

  • Paletin içerisinde hem gündüz,hem gece makyajları için uygun olan 8 adet renk bulunuyor.
  • Bu renklerin her birisinin üzerinde, gözün hangi bölgelerine kullanılacağı belirtilmiş.Bu durum bence çok büyük bir kolaylık sağlıyor. Özellikle makyaj yapmaya yeni başlayanlar,Wet n Wild Comfort Zone far paleti ile makyaj yaparken pek fazla zorlanmazlar.
  • Renklerin güzelliğini anlatmaya gerek yok,görüyorsunuz :D
  • Farların pigmenti çok başarılı ve ipeksi bir dokuya sahip
  • Bütün farlarda gözde çok hoş görünen ışıltılar var.
  • Uygulanması ise son derece kolay. 
  • Farlar çok az tozutma yapıyor ama neredeyse her farda olan bir şey olduğu için fazla önemi yok.
  • Farlar göze istenilen rengi veriyor ve bu durum bir baz kullanıldığında 2 katına çıkıyor. 
  • Ben browbone rengini sadece kaş altına değil,tüm gözüme uyguluyorum. Çok fazla makyaj yapmak istemediğim zaman hoş bir görüntü oluyor.
  • Ambalajı şık ve abartılı bir şey değil. Ancak sade ve kullanışlı olduğunu söyleyebilirim. Zaten şık bir far paletini alıp vitrine koyacak halimiz yok kullanışlı olsun, kapağı kırılıp, farlar hiç olmasın yeter. (Bu konudan çok dertliyim de )
  • Ben bu paleti Gratis indiriminden 15 TL gibi bir fiyata almıştım.


Resim çekerken renkleri mümkün olduğunca yansıtmaya çalıştım. Pigmenti zaten anlaşılıyordur. İçerisinde barındırdığı renkler ve boyutunun çok büyük olmaması nedeniyle seyahatlere giderken bu paleti yanımda götürmeyi düşünüyorum. Sonuç olarak ben bu paletten çok memnunum. Eğer denemediyseniz,özellikle indirim zamanında bu paleti kaçırmayın derim.

Wet n Wild Comfort Zone far paleti kullananlar veya kullanmayı düşünenler aşağıya yorum olarak düşüncelerini yazarlarsa çok sevinirim.Tabi düşünmeyenler de yazabilir :D

Sevgiyle Kalın ❤


Devamını Oku »

16 Mart 2018 Cuma

SABAHATTİN ALİ - KÜRK MANTOLU MADONNA KİTAP YORUMU

Merhaba sevgili blog ailem ❤

Yaklaşık 1 aydır yeni bir kitap yorumu yazmadığımı fark ettim. Bugün son 2 ay içerisinde okuduğum kitaplar dışında, en son alışverişimde aldığım kitaplardan birini paylaşmak istedim. Hangi kitapları aldığımı öğrenmek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
Bundan sonra okuduğum kitapların yazısını cuma günleri yayımlamayı düşünüyorum.Umarım düşüncelerimi uygulamaya geçirebilirim :D


Sabahattin Ali'nin en önemli eserlerinden birisi olarak sayılan, Kürk Mantolu Madonna kitabını bu kadar geç okuduğum için kendime kızsam da,sonunda okuyabildiğim için de çok mutluyum.
Başından sonuna kadar insanı etkileyen ve her sayfasında insanı düşünmeye zorlayan bir kitaptı.Anlatımın yoğunluğu, karakterlerin kendine özgü oluşu ve en önemlisi Raif ve Maria arasındaki ilişki, kitabın temelini çok güzel oluşturmuş.

Kitabın Konusu:

Kitabın asıl karakteri olan Raif Efendi,karşımıza başkalarının istediği gibi yaşamak zorunda kalan, kolay kolay insanlarla iletişim kuramayan ve sessiz sakin yaşamaya alışmış bir insan olarak çıkıyor . Tabi bu durum kitabın ilk sayfalarında aklımıza "neden?" sorusunu getiriyor. Biz bu nedeni ancak Raif Efendinin bir sır gibi sakladığı günlüğünden öğrenebiliyoruz.
Genç yaşta babasının istediği işleri yapmak için Almanya'ya giden ve gününün çoğunu kitap okuyarak geçiren Raif Efendi,yaşadığı hayattın çok boş ve anlamsız olduğunu düşünüyor.
Ancak bir gün memnuniyetsiz hayatı tek bir tablo ile büyük bir anlam kazanıyor.
Kürt Mantolu bir kadının resmedildiği tabloya o kadar derinden bağlanıyor ve o kadar büyük anlamlar yüklüyor ki neredeyse her gününü tablonun sergilendiği galeride, tabloyu izleyerek geçirmeye başlıyor.
Sonra bir gün hayatına anlam kazandıran tablodaki Kürk Mantolu kadınla yolları kesişiyor ve Raif Efendi o andan sonra yaşadığını hissediyor. Almanya da geçen her süreyi Maria ile geçiriyor. Birlikte geçirdikleri zamanların ve her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi Raif Efendi ve Maria da kendileri için yazılmış sonu yaşamak zorunda kalıyorlar.



Kitap Hakkındaki Yorumlarım:

Kürk Mantolu Madonna Sabahattin Ali'nin okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen, hiç tereddüt etmeden okudum.Çok konuşulan bir kitap olduğu için kitaptan beklentim oldukça yüksekti ve beklentimi kesinlikle karşıladı. Kitabın ilk sayfalarında henüz karakterleri tanımaya ve olayları anlamaya çalıştığım için,diğer sayfalarına kıyasla daha heyecansızdı.Ancak sayfalar ilerledikçe hem konunun hemde anlatımın yoğunlaştığını fark ettim. Raif Efendinin insanlar hakkında ki düşüncesi ister istemez benim kendi düşüncelerimi sorgulamama neden oldu. Haklı olduğu birçok konu vardı.
Aynı şekilde Maria da insanların genelde bir çıkar uğruna kendisi ile ilgilendiğini ve gerçek sevgiye inanmadığından dert yanıyordu. Gerçek sevgiyi Raif Efendide bulması Maria adına sevinmeme neden oldu. Bu kitabı okurken kendimi bazen Raif efendinin yerine bazen de Maria'nın yerine koydum. Bence kitabı okuyan çoğu kişide aynı şeyi yapmıştır. Kitap insanı düşünmeye zorluyor ve bir arayış içine koyuyor. Peki neyi arıyoruz? Gerçek sevgiyi,aşkı,insanlığı veya kendi benliğimizi arıyoruz.Bu hayatta bizi en çok ne mutlu ediyor veya neyi yapmaktan mutlu oluyoruz?
Mesela Raif efendi saatlerce Kürk mantolu bir kadının tablosunu izlerken mutlu oluyordu.
Raif Efendinin yaşadığı duyguları anlamak için bu söz yeterli olur sanırım.
"Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. Gene bu akşam anladım ki,onu kaybettikten sonra, ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirim"
Son olarak kitap son derece sade bir şekilde ve düzgün bir Türkçe ile yazılmış.Böyle eserleri bulmak çok kolay olmuyor.
Kendime hakim olamayıp,kitabın sonu hakkında spoiler vermeden önce en iyisi yazımı sonlandırayım.Eğer kitabı okumadıysanız size tavsiyem bir an önce alıp okumalısınız.Okuduysanız da kitap hakkında ki düşüncelerinizi yorum kısmında belirtirseniz çok sevinirim.

Sevgiyle Kalın ❤







Devamını Oku »

13 Mart 2018 Salı

RİMMEL LONDON LASTİNG FINISH FONDÖTEN İNCELEMESİ


Merhaba sevgili blog ailem ❤


Bugün sizlerle çok severek kullandığım, uygun fiyatlı bir fondöteni paylaşmak istiyorum. Rimmel Londan'a ait bu fondöteni yanlış hatırlamıyorsam ilk defa geçen sene denemiştim. Ürünü yeni kullanmaya başladığım zamanlarda ablam çok beğendiğini söylediği için ona verdim ve hemen gidip yenisini aldım. Günlük olarak çok fazla fondöten tercih eden bir insan değilim. Fondöten yerine genelde bb krem kullanmayı tercih ediyorum. Yaz aylarında ise yüzümde çok fazla bir problem olmadığı zamanlarda, sadece yüzümü nemlendirip o şekilde günümü geçirmeyi daha çok seviyorum. Fondöteni özel günlerde veya cildimde çok fazla problem olduğu zaman kullanıyorum. Bu serinin bir de beyaz kapaklı olanı varmış. Günlük kullanımlar için beyaz kapaklı olanın daha ideal olduğunu söylüyorlar ancak dediğim gibi her gün kullanmadığım için bence doğru seçimi yapmışım. 

RİMMEL LONDON LASTING FINISH FONDÖTEN GENEL ÖZELLİKLERİ 


  • Bu fondötenin en sevdiğim özelliği içerisinde SPF 20 barındırması oldu. Hepinizin bildiği gibi içerisinde güneş koruyucu olan ürünler cildimiz için her zaman daha iyi oluyor. Çünkü yaz,kış fark etmeden cildimiz güneş ışığına veya çeşitli ışıklara maruz kalıyor. Güneş koruyucu içeren ürünler ise cildimizin korunmasını sağlıyor. Bende genelde bir krem veya fondöten almadan önce içerisinde SPF olup olmadığına dikkat ediyorum.
  • Ürünün yapısı yoğun bir kıvamda ve yüzde hafif ağırlık yapıyor. Demek istediğim sürdüğünüz zaman cildinizde bir fondöten olduğunu hissedebiliyorsunuz.Bu durum benim için ürünün olumsuz yönlerinden bir tanesi oldu.
  •  Kapatıcılığı ise ortadan yükseğe doğru diyebilirim. Benim cildimde ki lekeleri veya oluşan sivilceleri gayet başarılı bir şekilde kapatıyor. Hatta uygun fiyatlı kullandığım birçok üründen daha başarılı kapatıyor.
  • Kalıcılık yönünden ise sürdüğüm zamanlarda uzun bir süre cildimde kalmayı başardı. Bence kalıcılık yönünden de oldukça başarılı bir ürün.
  • Eğer yağlı bir cilde sahipseniz,sürdükten sonra üzerinden bir pudra ile geçebilirsiniz. Ben karma bir cilde sahip olmama rağmen cildimin durumuna göre pudra ile üzerinden hafifçe geçiyorum. 
  • Bendeki rengi 200 Soft Beige. Cildim ile neredeyse tamamen uyumlu diyebilirim.Hatta o kadar uyumlu ki insanlar genelde bu fondöteni sürdüğümde yüzümde hiçbir şey yok zannediyorlar :D Fondötenin yüzde porselen gibi durmasını isteyenler için bence Lasting finish ideal bir fondöten.
  • Ben bu fondöteni nemli bir sünger yardımı ile uyguluyorum.Farklı şekillerde de denedim ancak en iyi sonucu nemli bir sünger ile aldım.
  • Kokusu beni hiç rahatsız etmedi. Ambalaj olarak ise gayet kullanışlı duruyor. Özellikle pompalı olması ürün miktarını daha kolay ayarlamayı sağlıyor.

Ben bu fondöteni, Watsons mağazasından indirimli olarak 15 TL'ye almıştım. İndirimsiz fiyatı 22 TL diye biliyorum. Eğer sizde kapatıcılığı ve kalıcılığı yüksek bir fondöten arıyorsanız Rimmel London Lasting Finish fondöteni'ne bir şans verebilirsiniz.

Sevgiyle Kalın ❤








Devamını Oku »

12 Mart 2018 Pazartesi

KİTAP ALIŞVERİŞİM

Merhaba sevgili blog ailem ❤

Yine bir indirim zamanında rahat durmuyor ve alışveriş yapıyordum ki kendime artık daha az alışveriş yapmam gerektiğini hatırlattım. Kadınlar günü indiriminden ihtiyaç dışında hiçbir şey almadım. Ancak geçen hafta Nezih Kırtasiye de bulunan 1 kitap alana 2. kitap %30 indirimli afişleri bana kararımı yeniden sorgulattı. Sanırım bu kitap alışverişim'den sonra uzun bir süre kitap almayacağım. Çünkü kitaplığımda okunmayı bekleyen bir sürü kitap var. Onları okuduktan sonra yenilerini alabilirim.


Gördüğünüz gibi birbirinden güzel kitaplar aldım. İçlerinden en çok Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna kitabını merak ediyordum ve alır almaz okuyup bitirdim. Kitap hakkında ki yorumlarımı bu hafta içerisinde eklemiş olurum.Fiyatı indirimli olarak 8 TL civarındaydı.
Sekiz Numaralı Yetim Kitabını ise iş yerindeki bir ablam tavsiye etmişti. Konusu da güzel olunca bir şans vermek istedim. Bu kitabı 22 TL'ye aldım. 2. kitap olarak da Sabahattin Ali Kürk Mantolu Madonna kitabını %30 indirimli olarak aldım.
Canan Tan'ın kitaplarını büyük bir beğeni ile okuyorum. Kalemi ve hayal gücü çok güçlü bir yazar. Eroinle Dans ve İz kitaplarını daha önceden de alıp okumak istiyordum ancak bir türlü fırsat bulup alamamıştım. Hazır Nezihte de böyle bir indirim varken ikisini birden almış oldum. Canan Tan kitaplarının ikisine 24 TL ödedim.
Son olarak Gece Avcısı kitabı ile ilgili hiç bir fikrim yok. Diğer kitapları tavsiye veya merak ettiğim için aldım ancak bu kitapta öyle bir durum olmadı. Genelde fantastik kitaplar okumayı çok severim. En son gece evi serisini okumuştum. Bu kitapta büyük ihtimal sürükleyici olur diye aldım. Umarım öyle olur. Bu kitabın fiyatını ne yazık ki hatırlamıyorum. Yaklaşık olarak 10 TL veya 15 TL civarında olabilir.

Benim kitap alışverişim bu şekildeydi. Bana önerebileceğiniz kitaplar varsa yorum olarak bildirebilirsiniz.

Sevgiyle Kalın ❤










Devamını Oku »

4 Mart 2018 Pazar

LOREAL TRUE MATCH KAPATICI İNCELEME

Merhaba sevgili blog ailem ❤


Bugün sizlere sevgililer günü indiriminden aldığım, loreal true match kapatıcıdan bahsetmek istiyorum. Uzun zamandır almak istediğim ancak bir türlü almaya fırsat bulamadığım bir üründü. Bu kapatıcı ile ilgili olumlu ve olumsuz çeşitli görüş ve yorumlar var. Benim yorumlarım ise hem olumlu hem olumsuz yönde.
Öncelikli olarak bendeki kapatıcı 2N Vanilla olarak geçiyor. Renk açısından herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Sarı alt tonlu bir ürün ve benim cildimde çok iyi bir şekilde bütünleşiyor. Uygulamasını ise nemli bir makyaj süngeri ile yapıyorum. Bu sayede yüzde daha kolay ve istediğim gibi dağıtıyorum.

Kapatıcılığı ise, yapısı yoğun bir kıvamda olmasına rağmen orta derecede diyebilirim. Yüksek derecede bir kapatıcılığı maalesef yok. Öyle sivilceleri veya çok belirgin lekeleri iyi kapatmıyor ama renk eşitsizliğini güzel bir şekilde gideriyor. Ayrıca cildinizde sizi rahatsız edecek derecede bir sivilce veya leke yoksa gayet memnun kalırsınız. Bende hafif belli olan bir lekeyi gayet başarılı bir şekilde kapattı ama dediğim gibi alnımda ki büyük olan sivilcenin kızarıklığını yok etti, sivilceyi tamamen kapatmadı. Yinede ben kapatıcılığı açısından memnunum.


 Kalıcılığı gözlemlediğim kadarıyla çok uzun bir süre değil. Yani ben makyajımı işe giderken 7 gibi yapıyorum ancak öğlen saatlerine doğru yüzümde fazla bir ürün kalmamış oluyor.Kapattığım lekeler tekrar ortaya çıkıyor ve üst üste uygulama yapmayı sevmediğim için akşama kadar idare etmek zorunda kalıyorum.Cildimde fazla bir leke veya sivilce olmadığı için bu durum benim için bir sorun haline gelmedi. Kalıcılığı nedeniyle genelde dışarı çıkacaksam hafta sonlarında kullanmayı tercih ediyorum. 
Tek sevmediğim yönü gözaltını kapatmakta çok başarılı değil. Özellikle kuru ciltlilerin çok dikkat ederek kullanması gerektiğini düşünüyorum çünkü göz altlarında hafif bir pullanma yapabiliyor. Gözaltını hafif kapatmak için, kullanımına dikkat edildiği sürece ideal olabilir.

Son olarak aplikatörü uygulama açısından bir kolaylık sağlıyor. Uç kısmında küçük bir sünger olması hem uygulama açısından hem de ürün israf etme korkusundan sizi kurtarıyor. Ben Loreal True Match Kapatıcıdan genel olarak memnun kaldım. İlerleyen zamanlarda fikrim değişmezse veya yeni bir ürün bulmazsam tekrar alırım. Ben bu kapatıcıyı Watsons mağazasından indirimde 23 TL gibi bir fiyata almıştım. İndirimsiz fiyatı hakkında maalesef bir bilgim yok.

Siz bu kapatıcıyı kullandınız mı veya kullandığınız ve memnun kaldığınız bir kapatıcı var mı? Yorum olarak yazarsanız sevinirim.

Sevgiyle Kalın ❤


















Devamını Oku »