27 Şubat 2019 Çarşamba

DENEBUNU OCAK VE ŞUBAT AYI KUTUSU

Herkese Merhaba ❤

Geçtiğimiz haftalarda elime 2 tane denebunu kutusu ulaştı.Ocak ve şubat ayının kutusunu neredeyse aynı zamanda aldım. Bu yüzden ikisinin yazısını birlikte giriyorum. Denebunu sitesinin gönderdiği ürünleri çok seviyorum. Hem yeni ürünler deneme şansım oluyor hemde kutudan çıkan indirim kuponlarından faydalanıyorum.

Ocak Ayı Kutusu:


Benim ocak ayı kutumda bolca tester ürünler ve indirim kuponları vardı.

Loreal Elseve Mucizevi Yağ: Bu ürünü normalde de çok severek kullanıyorum. Saçın elektriklenmesini çok başarılı bir şekilde gideriyor ve yumuşacık yapıyor. Ben genelde saçım ıslakken, kurutmadan önce veya kuru saça elektriklenmesini önlemek için kullanıyorum.

Le Petit Marsellais Akdeniz Çileği Duş jeli: Duş jeli alırken en çok dikkat ettiğim şey kokusu oluyor. Tabiki vücudu nemlendirmesi, köpürmesi veya kolay durulanması da benim için önemli ama kokusuna daha çok önem veriyorum. Bu duş jelinin kokusunu çok beğendim. Ayrıca saydığım diğer özellikleri de yerine getiriyor.

Simple nemlendirici yüz temizleme jelini henüz denemedim ama bu markanın ürünlerini çok merak ediyorum.

Şubat Ayı Kutusu:


Şubat ayı kutusunu gelen tüm kutulardan daha çok sevdiğimi itiraf ediyorum :D

Palmolive Duş Jeli: Bu markanın duş jellerine bayılıyorum. Genelde vanilyalı olan kokusunu tercih ediyorum ama bu böğürtlenli duş jelini denedikten sonra uzun bir süre başka bir koku ve başka bir marka almam. O derece beğendim.

Clear Kepeğe Karşı Besleyici Şampuan: Şu aralar kendime bir şampuan bulamadım. Sürekli yeni şampuanlar deniyorum ve bu da saçlarımı daha çok yıpratıyor. Clear şampuanını sadece 2 kez denedim saçlarımı yumuşacık yaptı ama uzun bir süre kullanmadan şampuan hakkında olumlu veya olumsuz bir fikir belirtemiyorum.

Siz denebunu sitesine üye oldunuz mu? Eğer üye olduysanız umarım Mart ayı kutusu size çıkar. Tabi bana da çıksın. Çokça amin :D

Sevgiyle Kalın ❤








Devamını Oku »

15 Şubat 2019 Cuma

MİM II - HANGİSİNİ TERCİH EDERSİN ?

Herkese Merhaba ❤

Baktım herkes yeni bir mim yapıyor. En son Madame Kokoş sayfasında görüp, bende yapmaya karar verdim. Böyle eğlenceli şeyleri hayatta kaçıramam :D



Hangisini tercih edersin? Uçabilme yeteneğinin olmasını mı yoksa su altında da nefes alabilmeyi mi ? Neden ? 

Aslında bu soruya yeryüzünde rahatça nefes alabilmeyi diye bir cevap vermek isterdim ama gereksiz yere felsefe yapmanın alemi yok :D Uçabilme yeteneğimin olmasını çok isterdim. Kuşları o konuda biraz kıskanıyorum.

Hangisini tercih edersin? Sonsuza dek etrafının kitaplarla çevrili olmasını mı yoksa evcil hayvanlarla mı? Neden?

Hem bir kedi annesi hem de sıkı bir kitap kurdu olduğum için bu soruda çok zorlandım. Ancak hayvanları ne kadar çok sevsem de ileriye dönük düşündüğüm için kitapları seçiyorum.

Hangisini tercih edersin? Büyük ellere sahip olmayı mı yoksa büyük ayaklar mı? Neden?

Ellerim ve ayaklarım yeterince büyük, bunun bir boy büyüğü Hulk değil mi? ahahha neyse bari bu soruda ayaklarımı feda ediyorum ve nedeni yok :D

Hangisini tercih edersin? Geriye kalan hayatının tamamında çay içmeyi mi yoksa kahve içmeyi mi? Neden?
Çayı kalabalık da içmeyi severim. Kahveyi ise yalnız. Genel olarak yalnız olduğum için kahve içmeyi seçiyorum.
Not: Bu soru 15 şubat yalnızlar gününün psikolojisi ile cevaplandırılmıştır. :D

Hangisini tercih edersin? Pilav üstü kuru mu yoksa köfte patates mi? Neden?

Yemek sorularında seçim yapamıyorum maalesef. Şu anki açlık durumuma göre cevap vereceğim. Köfte patates. Çünkü canım çok çekti.

Hangisini tercih edersin? Sınırsız döner mi yoksa sınırsız kokoreç mi? Neden?

Kokoreç :) Döneri de çok severim ama bu soruda kokoreç daha ağır basıyor.

Hangisini tercih edersin? Ölüm saatini bilmeyi mi yoksa nasıl öleceğini bilmeyi mi? (Ölüm tarihini ve ölüm şeklini değiştiremiyorsun) Neden?

Seçeneklerde ölürken yanında kimin olacağı olsaydı hemen cevap verirdim ama bu seçeneklere göre ölüm saatimi bilmeyi daha çok isterim. Ölüm şeklini bilmek ayrı bir psikoloji gerektirir ve ponçik bünyem bunu kaldıramaz. En azından saati bilirsem zamanımı ona göre kullanırım.

Hangisini tercih edersin? 500 yıl gelecekte yaşamayı mı yoksa 500 yıl geçmişte yaşamayı mı? 

Bu soruya bir yanım gelecek, bir yanım geçmiş diye cevap vermek istiyor ama düşündüğüm zaman 10 yıl öncesini bile özlüyorum. Muhabbetler, komşuluklar, çocukluk hepsi daha güzel ve daha keyifliydi. Bu yüzden geçmişte yaşamayı seçerdim. Hatta direk dinozorlar devrinden başlayayım ben :D

Hangisini tercih edersin? Her yıl yenilenen tek seferlik uluslararası bir uçuş bileti mi yoksa yurt içinde geçerli sınırsız uçak bileti mi? Neden? 

Bu soruları ÖSYM falan mı hazırladı. Aklım sürekli cevap veremediğim seçenekte kalıyor :D
Yine de uluslararası uçuş biletine asla hayır demem. Çünkü gezmek istediğim çok yer var.

Hangisini tercih edersin? Daha çok dinlemeyi mi yoksa daha çok konuşmayı mı? Neden?

Dinlemeyi tercih ederim. Her zaman az konuşan ama çok dinleyen birisi olmuşumdur.

Yazarken çok eğlendiğim bir yazı oldu. İyi ki senin yazına denk gelmişim :D (madame kokoş)
Yapmayan herkes bu mimi yapmalı, hatta bende bu yazı aracılığı ile davet etmiş olayım. ^^

Sevgiyle Kalın ❤
Devamını Oku »

12 Şubat 2019 Salı

J.A REDMERSKİ KATİLLER ÇETESİ - SARAİ / KİTAP YORUMU

Herkese Merhaba ❤,

Bugün uzun bir zamandır okuduğum bir  kitap serisinin ilk kitabını paylaşacağım. Seri kitaplarını okumayı eskiden beri çok seviyorum ama maalesef tüm seri elimde olmadığında okumaya başlayamıyorum. Bunu bir kere Gece evi serisini okurken yaşamıştım. Gece gündüz diğer kitabı düşünüyor ve bir tülü bulamıyordum. Gerçekten berbat bir durumdu. Ancak Katiller Çetesi serisine başlamadan önce kitapları aldığım sitede bulunan bütün kitapları aldım. Böylece seriye başlamış oldum :D

MAVİNİN HER BİR TONU BLOG


Sarai - Kitap Konusu:

14 yaşından beri bir uyuşturucu baronu ve aynı zamanda kadın tacirinin yanında tutsak olan Sarai bulunduğu yerden kaçmak için her şeyi göze alır. Ancak Sarai'yi gözdesi olarak gören ve adeta üzerine titreyen Javierden kaçmak o kadar kolay olmayacaktır. Sarai'nin tek kaçış bileti, iş anlaşması için Javier'in yanına gelen Victor olur ve Sarai yıllarca seks kölesi olarak esir tutulduğu yerden kaçmak için onu kullanır. Sarai bu zamana kadar birçok kayıp vermiştir. Hiçbir şeyin Javier'in yanında kalmaktan daha kötü ve daha tehlikeli olmadığını düşünür ve soğukkanlı bir katil olduğunu bilmesine rağmen Victordan yardım ister. Hiç kimseyi düşünmeyen ve görevinin başarılı olması için insanları gözünü bile kırpmadan öldüren bir katil Sarai'ye yardım edecek midir?

MAVİNİN HER BİR TONU BLOG


Sarai- Kitap Yorumu: 

Kitap okuma şeklim ektedir :D Genelde kalorifer dibine okuma yeri hazırlar rahat rahat kitap okurum. Patik de öyle beni izler. Hatta bazen onunla ilgilenmediğim için sinirlenir ve kitaplarımı yırtmaya çalışır. Ancak bu serinin kapak tasarımlarından ürkmüş olacak ki yırtma girişiminde falan bulunmadı :D Neysee biz konumuza dönelim. Katiller çetesi serisinin sevenleri olduğu kadar, sevmeyenleri olduğunu da duymuştum. Şahsen ben seven taraftayım. Genelde seri kitaplarında ilk kitap beklentimi karşılamasa bile 2.kitabı mutlaka okurum.Çünkü ilk kitabı karakterlere, olaylara ve içeriğe alışma olarak görürüm. Bu kitabın kurgusunu, karakterlerini ve olayların akışını çok başarılı buldum. Özellikle Victor karakterinin güçlü ve kırılmaz bir duruşunun olmasını çok sevdim. Açıkçası Sarai karakterine zaman zaman sinir olduğumu itiraf etmem gerek. Bilmiyorum bu durumu sadece ben mi yaşıyorum ama genelde okuduğum kitaplarda ana bayan karaktere sinir oluyorum. Bazen çok itici, gurursuz ve kendini beğenmiş olabiliyorlar. Tabi Sarai için bunlar geçerli değil ona sadece kitabın belirli kısımlarında sinir oldum. :D
Beklentimi çok yüksek tutup okumaya başlamıştım ve beklentimi karşıladı. ancak ilk kitabı olduğu için sanırım öyle bayılarak da okumadım. Bol bol macera, aksiyon içeren bir kitap . Film tadında olması da çok hoşuma gitti. Bu yüzden sanırım elimden hiç bırakmadan okudum. ilk kitabın sonu çok heyecanlı bir yerde bitti ve bu da 2. kitabı okumak için bize bir neden daha veriyor.
Serinin şu an 5. kitabını okuyorum ve gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim. Elinizden düşmeyecek bir kitap arıyorsanız kesinlikle bu seriye başlamalısınız.

Siz bu aralar neler okuyorsunuz? Mutlaka okumalısın dediğiniz kitaplar var mı? Yorum olarak benimle paylaşırsanız çok sevinirim ^^

Sevgiyle kalın ❤


Devamını Oku »

4 Şubat 2019 Pazartesi

CAN DOSTUM - İNTOUCHABLES FİLM YORUMU

Heyoo ❤

Bugün yine yeni bir film önerisi ile geldim. Bloglardan birinde görüp izlenecekler listesinde hemen ilk sıraya eklemiştim. İyi ki de bu filme öncelik verip izlemişim diyorum.


Can Dostum - İntouchables Konusu:

Philippe yamaç paraşütü yaparken geçirdiği bir kaza sonucunda felç kalır ve boynundan aşağısını kullanamaz. Zengin ve saygıdeğer bir iş adamı olmasına rağmen yanında hiç arkadaşı yoktur. Kendisinin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak ve her zaman yanında bulunacak bir bakıcı aramaktadır. Değerlendirmeye gelen kişiler sıradan cümleler, sıradan istekler ve acıma dolu bakışlar ile Philippe'in ilgisini çekemezler. Ancak Driss hepsinden farklıdır. En büyük farkı acıma dolu bakışlara sahip olmaması ve Philippe ile aynı dili konuşmasıdır. Driss engelli bakımı konusunda tecrübesiz olsa da Philippe ile çok iyi bir arkadaşlık kurarlar. Philippe, Driss sayesinde sıradan hayatından kurtulur ve eğlenceli bir şekilde vakit geçirmeye başlar. İkili arasında ki dostluk da herkes için görülmeye değerdir.

Film Yorumu: 


Gelelim film ile ilgili yorumlarıma. Maalesef rahatsızım ve yazıyı zor şartlar altında yazıyorum. Bu yüzden yorumlarımı biraz kısa tutacağım. Kafama silah dayamışlar gibi oldu ama idare edin artık :D 
Filmin insanı içine çeken aşırı samimi ve sıcak bir yanı vardı. Ben izlemeye başladığım ilk andan itibaren gözümü ekrandan hiç ayırmadım ve hiç sıkılma belirtisi göstermedim. (İtiraf ediyorum bu durum bende nadiren yaşanır. Çünkü istediğim filmi bulamazsam çabuk sıkılırım) Filmin gerçek bir hikayeye dayanması izlerken daha çok etkilenmeme neden oldu. Bazı izleyenler filmi engelliler ile dalga geçtiği yönünde eleştirmişler. Açıkçası ben filmde öyle bir izlenime kapılmadım. Aksine izledikten sonra onlara daha fazla değer vermemiz gerektiğini hissettim. Mesela acıma dolu bakışlar ile bakmak yerine onlarında bizlerden biri olduğunu ve hak ettikleri değeri göstermemiz gerektiğini unutmamak gerekiyor. Filmde Driss karakterinin hayat dolu olması, yaptığı saçma şakalar ve arkadaşlığı çok hoşuma gitti.  Özelikle filmde dramı, komediyi tam tadında işlemelerine bayıldım. Gülümserken düşündüren ve hüzünlü bir sahnede bile gülümseten bir film ortaya çıkarmışlar. Çok da iyi olmuş. Oyuncu seçimleri ve oyuncuların performansları bence ayakta alkışlanacak kadar iyiydi. Özellikle filmi çeşitli müziklerle süslemeleri çok hoşuma gitti hatta Driss'in dans performansına bayıldım. Bence izlemeyen herkesin, izlemesi gereken bir film. Ben film izleme serüvenine yeni katıldığım için biraz geç kalmış olabilirim ama olsun sonunda izlemiş olmak bile büyük bir keyifti.

Uzun bir film listesi hazırladım, hepsini tek tek izlemek istiyorum. Sizlerde bana yeni filmler önerirseniz çok sevinirim :) 

Sevgiyle Kalın ❤




Devamını Oku »