Merhaba canlarım ben geldim ve gelirken yanımda efsane bir Kore Dizisi getirdim. Bir çoğunuz kesin izlemişsinizdir, bir çoğunuz görmüş ancak izleme fırsatı bulamamışsınızdır. Bu gizemini ısrarla koruduğum ancak başlıkta kendini ele veren meşhur dizimiz Goblin'den başkası değil.
Dizi ve film izlemek benim için adeta bir tutku haline dönüştü. Boş zamanlarımda yapacak bir işim yoksa mutlaka bir film açar izlerim. Eğer kısa süren bir dizi istiyorsam tercihim kesinlikle Kore dizilerinden yana oluyor. Goblin dizisi ile de instagramda gezinirken karşılaştım. Çok hoşuma giden bir replik vardı. Araştırdım ve dizinin oyuncularının hem tanıdık hemde çok sevdiğim oyuncular olması nedeni ile hemen başlamaya karar verdim. Dizinin senaristliğini Secret Garden, Descendants of the sun, The Heirs, Gentleman's Dignity dizilerinin de senaristliğini yapan ve çok başarılı işlere imza atan Kim Eun Sook'un yaptığını öğrenince izlemesem ayıp etmiş olurdum. Şimdi ise izlemek için çok geç kalmışım diye düşünüyorum. Çünkü bana göre Goblin dizisi senaristin en iyi dizisiydi.
Yazı biraz uzun sürecek o yüzden okumaya başlamadan önce her şeyi göze alın lütfen ^_^
GONG YOO
Her dizide mükemmel bir oyunculuk sergileyen ve eğlenceli halleri ile kendisini sevdiren yakışıklı oyuncumuz bu dizide Kim Shin rolünü canlandırıyor. Kim Shin ilk olarak vatanına, milletine ve kralına bağlı bir komutan olarak çıkıyor karşımıza. Ancak çok sevdiği kral tarafından ihanete uğrayıp, sevdiklerinin ölümünü izledikten sonra komutanlık yaşamı haksız bir ölüm ile son buluyor. Tabi ki bu son buluş yeni bir başlangıç Kim Shin için. Tanrıda, aldığı canların bedeli olarak bir ceza veriyor ve yaşamını kalbine saplı bir kılıç ile 900 küsür yıl Goblin olarak sürdürüyor. Cezasının son bulması için ise kılıcı çıkarabilecek insan bir geline ihtiyacı var. Goblinin bu arayışı yıllar sürüyor ve yine sevdiklerinin ölümünü izlemek zorunda kalıyor. Ama bir gün geliyor ki kılıcı görebilen 19 yaşında ki kızımız Eun Tak ile karşılaşıyor. İşte o zaman Goblin, gelinini bulduğu zaman biteceğini düşündüğü sıkıntıların çok daha fazlası ile boğuşmak zorunda kalıyor.
Gong Yoo'nun mimikleri, hareketleri, şakaları, giyimi, gülüşü, bakışı ile diziyi zirvelere taşıdığını düşünüyorum. Tabi ki sadece diziyi değil biz kızların beklentilerini de zirvelere taşıdı. 😁
LEE DONG WOOK
Kendisini seneler önce My Girl dizisinde tanımıştım. O zamandan bu zamana bir insan hiç mi yaşlanmaz. Her gördüğümde nasıl git gide bu kadar karizmatik olduğunu düşünüyorum.
Her dizide başrol olarak görüğümüz Lee Dong Wook'un ikinci adam rolünü oynamasına çok şaşırmıştım ama diziyi izlediğim zaman öyle olmadığını gördüm. Kesinlikle arka planda kalmayan bir rolü var. Hatta bana göre Goblin dizisinin kesinlikle 2 tane başrol oyuncusu var. Ölüm Meleği rolü ile gönlüme taht kuran, dizide birden fazla adı ve lakabı bulunan Lee Dong Wook, geçmişinin hiç bir anını hatırlamayan, bu durumun cezamı yoksa kendisine verilmiş bir ödül mü olduğuna karar veremeyen ve özel durum olarak nitelendirdiği Goblinin gelinini arayan bir karaktere hayat veriyor. Dizinin kimine göre azraili, kimine göre gizemli adamı, kimine göre eski bir tanıdığı, kimine göre ise koridorun sonunda ki amcasıdır. Goblin ile atışmaları, tatlılığı, masumluğu ve aşk dolu bakışları ile bende ekrana yapışma isteği uyandırdı. Hele o şapkası yok mu. Sırf Ölüm meleğinin şapkası başlığı adı altında ayrı bir blog yazısı yazsam yeridir. Adam değil şapka, başına kova geçirse yakışır ne diyelim.
KİM GO EUN
Daha önce bu kızımızı herhangi bir dizide izlediğimi hatırlamıyorum. Açıkçası ilk başlarda gözüm hep tanıdık bir yüz aradı. Kendisine ısınamamış ve rol için uygun olmadığını düşünmüştüm. Ama izledikçe rahatsız olmadığımı hatta sevdiğimi fark ettim. Kedisi Eun Tak adında ki meşhur Goblin'in gelini oluyor. Aslında sahip olmaması gereken bir hayata sahip olması yüzünden sürekli ölüm meleğinden kaçması, hayaletleri görebilmesi, kimsesiz olması ve hepsinin yanı sıra Goblin'in gelini olması hayatını büyük ölçüde zorlaştırsa da dizi boyunca yüzünden gülücüğü eksik olmadı. Hatta o kadar tatlı ve içten gülüyordu ki sanırım kendisini sevdiren en büyük özelliği bu oldu benim için. Sürekli boynuna doladığı kırmızı atkının hikayesini de dizinin başlarında baya merak etmiştim. Neyse ki izledikçe merakım giderildi.
YOO IN NA
Çok sevdiğim, her dizisini beğenerek izlediğim ve oynadığı karakterlerin hakkını verdiğini düşündüğüm Yoo In Na, bu dizide de oynadığı karakterin hakkını fazlasıyla verdi. Dizide kendisini Sunny adıyla tanıtan, güzel ve bir o kadar da çekici kızımızın yüzü aşkta pek gülmüyor. Aradığı aşkı bulamadığı ve kendisine uygun bir erkek ile karşılaşamadığı için hep efkarlı, hep kederli 😀
Sevimli kızımızın kederi Ölüm meleği ile karşılaştığında ve ona aşık olduğu zamanda bitmiyor. Hele o zaman dert üstüne dert, keder üstüne keder yükleniyor kıza. Dizideki genel rolü aşık olduğu adamı çözmek için saçlarını ağartan ve hem geçmişteki hem gelecekteki acı gerçekler ile yüzleşmek zorunda kalan bir tavuk dükkanı sahibidir. Dizide yanlış hatırlamıyorsam katur kutur badem yiyordu ve her saniyesinde canım çekiyordu. Yanlış hatırlıyorsam da canım sağ olsun ^-^
YOOK SUNG JAE
Kendisi BTOB grubundaki göz bebeğim olur ^_^ Bir çok dizide kendisini göstermiş ve oyunculuğuna başarı katarak yeni dizilerde rol almaya devam ediyor ve edecek gibi de görünüyor. Bu dizimizde de Yoo Duk Hwa karakterini canlandıran, büyük bir şirket başkanının torunudur. Ailesi nesillerdir Gobline hizmet etmiş ve Yoo Duk Hwa'nın büyükbabası da büyük bir bağlılık ile hizmet etmeyi sürdürmüştür. Kim Shin'i amcası olarak bilmiş ve onun yanında rahat ve zengin bir yaşam sürmüştür. Dizide bazen bir küp şekeri kadar tatlı birine dönüşürken bazen de sorun çıkaran ergenlere dönüşmesi ile diziye renk kattığını düşünüyorum.
Bu kısımdan sonrası spoiler içerir.
İzleyenler bilirler. İzlemeyenleri dışladığım için kusura bakmasınlar :D
İkisinin atışması çok tatlı değil miydi ?
Hele bu sahnede dizi boyutundan film boyutuna geçmişler resmen.
Cool olmak diye biz buna diyoruz.
İşte bu kareler dizinin güzelliğini ve oyuncuların birbiri ile olan uyumlarını anlatmaya yetiyor sanırım. Gerçekten aralarında mükemmel bir uyum vardı. Dizinin izlenme oranını artıran en ön önemli özelliklerinden birisi bence bu oldu.
Ahahaha hele bu sahnede o kadar çok gülmüştüm ki sardırıp sardırıp yeniden izlemiştim. Ya sen Goblinsin bir filminden korkmak ne demek.
Ölüm meleğinin bu dizideki rolünü ben çok sevdim. Hele hafızasını hatırlayıp geçmiş yaşamında kim olduğunu ve yaşanan acılarda büyük bir payı olduğunu hatırlaması, duyduğu pişmanlık, döktüğü gözyaşı ve çektiği acıyı o kadar güzel hissettirdi ki size anlatamam. Bir an her şey geçecek diye sarılmak istedim. ehehhe ya da bu bir bahaneydi <3
Uyanık kızımız Goblin'in kapılardan geçerek Kanada'ya kadar geldiğini görünce bu daha neler yapar neler düşüncesi ile ilanı aşka başladığı o sahneler.
Merak saygınlıktan daha önemlidir. :D
Dizide en beğendiğim fikirlerden birisi Eun Tak'ın Goblini ateş söndürerek yanına çağırıyor olabilmesiydi. Mum, çakmak,kibrit hiç fark etmez dizide bu detay çok güzel işlenmişti. Hele ki Eun Tak'ın bu durumu kendince kullanması ve Goblini çeşitli kılıklarda karşımıza çıkarması çok eğlenceliydi.
İşte birbirleri ile atışmaları derken tam olarak bunu kastediyordum. Goblin'in sırf Eun Tak'a akıllı ve mükemmel görünmek için ölüm meleğinin başının etini yemesi, yorganın tamamını örttüğü için dalga geçmesi ve tabi ki ölüm meleğimizin intikamları dizinin tadı, tuzu ve biberiydi.
Özel güçleri ile yaptıkları şovlarda bir o kadar güzeldi. Goblin'in üzgünken yağmur yağması, mutluyken çiçek açması, Eun Tak'ı ölümlerden kurtarması, geleceği görmesi, Ölüm meleğinin birine dokunduğu zaman geçmişini görmesi, kızdığında buza çevirmesi mükemmeldi. Buradan anlıyoruz ki ölüm meleği ve Goblin ile şaka olmaz.
Her zaman sevimli, her zaman hareketli bir adet Goblin 😊
Bak bak bak şunların tatlılığına bak...
Sunny'nin zar zor aldığı bu yüzüğünde başına neler gelmedi ki...
Bir tavuk lokantası işleten Sunny kızımızın en büyük sorunu lokantasına hiç müşteri gelmemesiydi. Dert yana yana bitiremedi bu konuyu. Ama her şeye rağmen yarı zamanlı bir çalışan alacak kadar da cebi ve gönlü zengin bir insandı kendileri :D
İlk karşılaşmaları
mutlu sona doğru
Sanırım bu son şapkalı paylaşımdı. Durduramıyorum kendimi napayım :D
Evet, buraya daha çok resim atar, daha çok yorum yapar ve o kadar çok şey anlatabilirdim ki bu dizi hakkında ama görüyorsunuz ki yapmadım :D. Maalesef çok önce izlediğim ve blog sitemi yeni açtığım için bu kadar geç yayınlamak zorunda kaldım. Dizinin üzerinden tekrar geçmeye gerek yok. Dizi dediğim gibi çok keyifli, eğlenceli ve son bölümler dram ağırlıklıydı. Açıkçası final bölümünü pek sevemedim. Böyle bir diziye daha akılda kalıcı bir final beklerdim ama olsun. İzlemeyenlere kesinlikle tavsiye edebilirim.
Veda kısmına geldik. Tekrar böyle bir kadroyu, bu kadar uyumlu ve eğlenceli oyunculukları bir arada görebilecek miyiz merak ediyorum. Goblin dizisinin yeri bende çok farklı ve kesinlikle izlediğim en güzel ilk 3 dizinin arasına girmeyi başardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder