Yaklaşık 1 aydır yeni bir kitap yorumu yazmadığımı fark ettim. Bugün son 2 ay içerisinde okuduğum kitaplar dışında, en son alışverişimde aldığım kitaplardan birini paylaşmak istedim. Hangi kitapları aldığımı öğrenmek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
Bundan sonra okuduğum kitapların yazısını cuma günleri yayımlamayı düşünüyorum.Umarım düşüncelerimi uygulamaya geçirebilirim :D
Başından sonuna kadar insanı etkileyen ve her sayfasında insanı düşünmeye zorlayan bir kitaptı.Anlatımın yoğunluğu, karakterlerin kendine özgü oluşu ve en önemlisi Raif ve Maria arasındaki ilişki, kitabın temelini çok güzel oluşturmuş.
Kitabın Konusu:
Kitabın asıl karakteri olan Raif Efendi,karşımıza başkalarının istediği gibi yaşamak zorunda kalan, kolay kolay insanlarla iletişim kuramayan ve sessiz sakin yaşamaya alışmış bir insan olarak çıkıyor . Tabi bu durum kitabın ilk sayfalarında aklımıza "neden?" sorusunu getiriyor. Biz bu nedeni ancak Raif Efendinin bir sır gibi sakladığı günlüğünden öğrenebiliyoruz.
Genç yaşta babasının istediği işleri yapmak için Almanya'ya giden ve gününün çoğunu kitap okuyarak geçiren Raif Efendi,yaşadığı hayattın çok boş ve anlamsız olduğunu düşünüyor.
Ancak bir gün memnuniyetsiz hayatı tek bir tablo ile büyük bir anlam kazanıyor.
Kürt Mantolu bir kadının resmedildiği tabloya o kadar derinden bağlanıyor ve o kadar büyük anlamlar yüklüyor ki neredeyse her gününü tablonun sergilendiği galeride, tabloyu izleyerek geçirmeye başlıyor.
Sonra bir gün hayatına anlam kazandıran tablodaki Kürk Mantolu kadınla yolları kesişiyor ve Raif Efendi o andan sonra yaşadığını hissediyor. Almanya da geçen her süreyi Maria ile geçiriyor. Birlikte geçirdikleri zamanların ve her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi Raif Efendi ve Maria da kendileri için yazılmış sonu yaşamak zorunda kalıyorlar.
Kitap Hakkındaki Yorumlarım:
Kürk Mantolu Madonna Sabahattin Ali'nin okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen, hiç tereddüt etmeden okudum.Çok konuşulan bir kitap olduğu için kitaptan beklentim oldukça yüksekti ve beklentimi kesinlikle karşıladı. Kitabın ilk sayfalarında henüz karakterleri tanımaya ve olayları anlamaya çalıştığım için,diğer sayfalarına kıyasla daha heyecansızdı.Ancak sayfalar ilerledikçe hem konunun hemde anlatımın yoğunlaştığını fark ettim. Raif Efendinin insanlar hakkında ki düşüncesi ister istemez benim kendi düşüncelerimi sorgulamama neden oldu. Haklı olduğu birçok konu vardı.
Aynı şekilde Maria da insanların genelde bir çıkar uğruna kendisi ile ilgilendiğini ve gerçek sevgiye inanmadığından dert yanıyordu. Gerçek sevgiyi Raif Efendide bulması Maria adına sevinmeme neden oldu. Bu kitabı okurken kendimi bazen Raif efendinin yerine bazen de Maria'nın yerine koydum. Bence kitabı okuyan çoğu kişide aynı şeyi yapmıştır. Kitap insanı düşünmeye zorluyor ve bir arayış içine koyuyor. Peki neyi arıyoruz? Gerçek sevgiyi,aşkı,insanlığı veya kendi benliğimizi arıyoruz.Bu hayatta bizi en çok ne mutlu ediyor veya neyi yapmaktan mutlu oluyoruz?
Mesela Raif efendi saatlerce Kürk mantolu bir kadının tablosunu izlerken mutlu oluyordu.
Raif Efendinin yaşadığı duyguları anlamak için bu söz yeterli olur sanırım.
"Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. Gene bu akşam anladım ki,onu kaybettikten sonra, ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirim"
Son olarak kitap son derece sade bir şekilde ve düzgün bir Türkçe ile yazılmış.Böyle eserleri bulmak çok kolay olmuyor.
Kendime hakim olamayıp,kitabın sonu hakkında spoiler vermeden önce en iyisi yazımı sonlandırayım.Eğer kitabı okumadıysanız size tavsiyem bir an önce alıp okumalısınız.Okuduysanız da kitap hakkında ki düşüncelerinizi yorum kısmında belirtirseniz çok sevinirim.
Sevgiyle Kalın ❤
Dün on tane falan kitap aldım ben de. :) Çok güzel kitaplar var. Ama çok kötü kitaplar da var. Klişe aşk romanları mesela... Her zaman oluyorlar. Çok satıyorlar. Kaliteli kitaplar bulmak lazım. :) :) Yaşasın okumak! :)
YanıtlaSilohh çok iyi yapmışsınız, şimdiden keyifli okumalar :) Aynen dediğiniz gibi kaliteli kitaplar bulmak lazım :))
SilSevgiler ^^