15 Şubat 2018 Perşembe

LINDA HOWARD - GÖZYAŞLARIMI SİLDİĞİM GÜN KİTAP ÖNERİSİ

Merhaba sevgili blog ailem ❤

2018 yılında kendime belirlediğim hedeflerimden birisi her hafta bir kitap okumak ve burada sizlerle paylaşmaktı. Kitap okumaya ocak ayı itibari ile başladım ancak okuduğum kitapları sizlerle paylaşmaya pek fırsatım olmadı.



2018 yılının ilk okumasını Linda Howard'a ait gözyaşlarımı sildiğim gün kitabı ile açmış oldum. Genelde bir kitap almadan önce kapağına ve arka taraftaki yazısına çok dikkat ediyorum. Yaptığım bir ön yargı değil ama kendimce konusu ile beni etkileyen kitapları almak ilk tercihim oluyor. Bu kitap da konusu ile beni oldukça etkiledi. 
Kitabın konusuna değinmeden önce yazarla ilgili düşüncelerimi paylaşayım. Bu kitap, yazarın okuduğum ilk kitabı ve açıkçası beklentim o kadar yüksek değildi. Hem dram ağırlıklı olduğunu düşündüğümden hem de yazarın daha önce hiç bir kitabını okumamış olmamdan dolayı okumayı bir süre erteledim.Daha sonra konusuna olan ilgimden ve böyle bir kitabın mutlaka bir şansı olması gerektiğinden okumaya başladım ama ne okuma :D 2 gün içerisinde bitirdim kitabı. Öyle ki tüm aile içeride televizyon izlerken ben kendimi odaya kapatıp bu kitabı okuyordum. İtiraf etmeliyim ki kitap düşündüğümden çok daha iyi bir şekilde kaleme alınmıştı. Yazarın hayal gücü, kitabın konusu,karakterleri ve olayların anlatılma biçimi benim çok hoşuma gitti. İçerisinde yürek burkan  yerler var ancak tüm sayfalarda drama ağırlık verilmemiş. Aksine içerisinde bol miktarda macera,polisiye ve aşk barındırıyor. Kitabın hiç bir yerinde sıkılmadım ve her sayfasını büyük bir merak ile okudum. Mutlaka okunması gereken bir kitap. Özellikle her kadının böyle bir kitabı okuması gerektiğini düşünüyorum.


Kitabın konusundan kısaca bahsedelim.
Milla ve David çiftinin oğulları olan Justin bir çocuk çetesi tarafından kaçırılır.Mutlu bir evlilikleri olan çiftin hayatı bu felaketten sonra tamamen değişir. Milla oğlunun kaçırıldığını ve onsuz hayatına devam etme fikrini kabul edemez ve çok zor zamanlar geçirir. Kendi bebeği ile birlikte diğer kaybolan kişileri bulmak için bir dernek kurar ve o dernekte gönüllü olarak canla başla çalışmaya başlar. Bir yandan diğer kaybolan insanları ararken diğer yandan kendi bebeğinin izini de sürmeyi ihmal etmez. Justinin kaçırılma olayını araştırırken eline bir isim geçer. Milla, insanların ismini duyduğunda titremeye başladığı ve namının tüm ülkede yayıldığı bir tetikçi olan Diaz'ı aramaya başlar. Diaz ile bir araya geldiklerinde ise gerçekler bir bir ortaya çıkar. İkili arasında mükemmel bir aşk başlarken,üstü kapanan olaylar da gün yüzüne çıkmaya başlar. Milla hem bebeğini kaçıranlar ile hem de Diaz'ın gizemi ile başa çıkmaya çalışır. Diaz ise her ne kadar sert ve Milla'ya karşı uzak görünse de onu korumak ve bebeğini bulmak için elinden gelen her şeyi yapar.

Bundan sonrası yüksek dozda spoiler içerir. 

Kitabın konusu ile ilgili olan yorumlarımı okumadan önce lütfen uyarımı dikkate alın. Çünkü bol miktarda spoiler vermeyi düşünüyorum :D
Çocuğunu kaybeden anne konulu belkide çok kitap okumuşumdur ama maalesef hepsinin konusu akılda kalmıyor. Bu kitap konusu ile ve olayların anlatılış biçimi ile akılda kalabilecek bir kitap. Kitap karakterlerinden ise hiç şüphesiz Diaz karakteri uzun bir süre aklımdan çıkmaz. Ben sanırım kötü karakterleri, iyi ve eğlenceli karakterlere göre daha çok seviyorum. Diaz karakterini de bir o kadar sevdim. En çok sevdiğim yönleri şüphesiz Milla için yaptıkları ve hedefini hiç şaşırmaması oldu. Milla ise benim gözümde gerçek bir anne. Çocuğu kaçırıldıktan sonra her gün onu arayan hiç bir zaman pes etmeyen ve yalnız başına büyük sorumluluklar alan bir kadın olarak gözümde artı puanlar kazandı. Ancak Millanın eşi David için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.
Milla tek başına çocuğunu bulmak için bir savaş verirken onu yalnız bırakması hiç hoşuma gitmedi. Hele ki evlenip 2 çocuğuna babalık yaparken Justin'ı Milla'nın yarısı kadar bile düşünmemesi en sinir olduğum kısımlardı.
Kitap genel olarak sürükleyici ve polisiye ağırlıklıydı. Bazı yerlerde hüngür hüngür ağladım bazı yerlerde ise sevinç çığlıkları attım. Özellikle Milla ve Diaz'ın bölümlerini yüzümde bir tebessüm ile okudum. Milla'nın oğlunu bulduğu an en duygulandığım yerlerden birisiydi.Özellikle on yıl boyunca oğlunu aradıktan sonra onun iyiliği için karşısına çıkmamasının bir annenin yapabileceği en büyük fedakarlık olduğunu düşünüyorum. Milla'nın hem yakın arkadaşı hemde doktoru olan ve bebeğinin kaçırılmasını sağlayan kişi ise kitaptaki en sinir olduğum karakterdi. Kadının pişkinliğine ve umursamazlığına diyecek laf  bile bulamıyorum.
Kitabın sonu ise hayal ettiğimden daha güzel bitti. Milla ve Diaz'ın evleneceklerini tahmin etmiştim ancak Diaz'ın güvenlik amiri olarak işe başlayacağı ve iki çocuk babası olacağı hiç aklıma gelmezdi. Kötülerin cezasını bulduğu, iyilerin mutlu olduğu ve Milla'nın oğluna kavuştuğu bir son bu kitaba yakışabilecek en güzel sondu.

Umarım sıkılmadan okumuşsunuzdur. Eğer bu tarz kitapları seviyorsanız mutlaka bu kitaba da bir şans verin derim. Sizinde bana tavsiye edebileceğiniz kitaplar varsa yorum olarak bildirebilirsiniz.

Sevgiyle Kalın ❤













2 yorum:

  1. Bu kitap bende var ama henüz sırası gelemedi. İnşallah yakın zamanda okuyabilirim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O sıra kim bilir ne kadar uzundur :D İnşallah hemen sırası gelirde okuyabilirsin canım 😊 :)

      Sil